Nasıl yazacağımı ne yazacağımı bilemiyorum. Ama hayat çok acımasız. Dün gencecik bir arkadaşımızı kaybettik. Henüz 23 yaşındaydı. Yazın nişanlanacaktı. Ben çok fazla tanımıyorum, eşimin arkadaşının sevgilisiydi. Dün gece haber aldık, yazmayacaktım aslında bloğumda paylaşmayacaktım. Ama artık Ipek burada değil, ve bence dualarımıza ihtiyacı vardır. Ölen bir insanın arkasından dua etmek cok sevapmış, acılarını hafifletirmiş. Bloğumu okuyan herkesten tek ricam İpek adatepe için dua etmesidir.
Ben inanılmaz etkilendim. Inanın çok fazla tanımam. Sadece ismi ortamımızda geçerdi. Dün gece birden bi haber aldık, İpek artık yok denildi. Gencecik bir insan bir ihmal sonucunda aramızdan ayrıldı. Hastanede çalışıyordu. Birden başı ağrıyor ve yanında çalışan arkadaşından ağrı kesici iğne yapmasını istiyor ve sonuc olarak iğnenin fazla miligram işlenmesinden dolayı oracıkta ölüyor.
Zamanımız geldiyse bir şekilde bir bahane bulup göç edip gidiyoruz bu dünyadan. Gerisi teferruattan ibaret. Tabi ailesi, arkadaşları en çokta sevgilisi gözyaşı döküyor arkasından.
İşte o an geliyor ulaşmak istiyorsun, konuşmak istiyorsun ama ulaşamıyorsun. Dönüşü olmayan bir yolculuk gibi. En kötüsü de ölümün zamansız gelmesi. Beklemediğin anda hayattan kopup gitmen.
Ben Allah'a her zaman dua ederim. Nolur Allah'ım sıralı ölüm verme. Beni kimseyle sınama. Herkesten önce beni al yanına diye. Belki de İpek şanslıdır. Çünkü kimsenin gidişine alışmak zorunda kalmadan göçüp gitti. Ama yine de üzücü çok üzücü.
Deminden beri Facebook ta dolaşıyorum acaba birşey bulabilirmiyim adli tıp sonucunu paylaşmışmıdır arkadaşları diye ama yok. Tek kişi ipekten bahsetmiş oda amcasının oğlu. Diğer kimse tek laf etmemiş. Bu kızın en iyi arkadaşı yokmuydu hiç yada güvendiği cok sevdiği birisi? Kimse tek laf etmemiş kimse resmini bile paylaşmamış. Biz ki bir miting olsun ülkede bir olay olsun hemen profil fotoğrafı yapar paylaşırdık. En kötüsü o Rabia işaretini okadar insan paylaştı profilinde. Ama bu kızın yaşarken yanında olanlardan tek ses çıkmadı bile.
Bir kere daha anladım ki hayat yalan. Yaşarken yanında olanlar, sen göçüp gittiğinde çıtları cıkmıyor. Oyüzden blog severlerim, sizden tek ricam ne olursunuz genç arkadasımız İpek Adatepe için dua etmeniz.
Mekanın cennet olsun İpek. Günahların af olsun. Allah kabir azabı ile seni sınamasın.
Sağlıcakla kalın.

2 yorum:
Herkesin Facebook'un u görebiliyor musunuzki de böyle ithamlarda bulunuyor sunuz. ? Öncelikle elbette ölümü hepimizi perişan etti ve üzdü. Siz evet onu tanimiyorsunuz sadece genç bir kızın arkasinda uzulmus gibi yapıp blogunuzda paylastiniz. Bizler ailesine kadar taniyor gorusuyorduk ve elbette cenazesine , taziyesine gittik ve olabildigince ailesinin acisina ortak olmaya çalıştık ve fotoğraf ini da paylaştık ama aramizdan ayrildigi için değil gerçek ten sevdiğimiz için ve zaten hep beraber olan fotoğraf larimizi paylasirdik ... Şimdi bir blog yazari gibi değil bir arkadas bir anne bir abla bir dostu gibi düşünün ve benim ve diger arkadaşlarımdan Özür dileyin ....
Dua edilmesi için yazılmış bir blogdan nerelere gelindi, anlayamadım. Hiç İpeğe saygınızın olmadığını, bu yazınızla daha iyi anlamış oldum. Bunlar nasıl basitce düşünceler böyle? Özür dilemek mi? Ben bunun için hiç bir sebep bulamıyorum. Bence siz benden özür dilemelisiniz . Bloğuma girip bana hakaret ettiğiniz için. Siz beni nereden tanıyorsunuz ki benim üzülüp üzülmediğimi söylüyorsunuz. Üstelikken beni şuanda hamileyken, duygularımı zirvede yaşarken bloğuma gelmiş bana hakaret ediyorsunuz. Evet facede cok arama yaptım ve saygıdeğer amcaoğlu ve arkadaşı dışında kimseden çıt çıkmamıştı. Belki sizi görmemiş olabilirim. Ama baktıklarım arasında da kimsede yoktu. Siz bu kategori içierisinde olmayabilirsiniz. Ama bende baktıklarımdan sorumluyum. Bukadar alınganlık olup saldırganlığınızı kullanmanıza hiç gerek yoktu ki burada yine kişiliğinizi yansıtınız, üzgünüm. Herşeyi geçtim hergün kaç yüz kişi bloğumu ziyaret ediyorken ölen bir genç kızı sırf sayfam tıklansın diye kullanacak kadar da kücülmedim. Ben bir psikolog olarak şunu öğrendim. Insanlar karşılarındakilere önyargı ile yaklaşırken ayna misali karşı tarafta kendilerini gorurlermiş. Oyuzden sizi hiç kaale dahi almayarak kendinizle baş başa bırakıyorum. Yazdıklarımın hiç birinden pişman değilim. Bende bir arkadas bir eş bir anne adayı olarak benden özür dilemenizi bekliyorum. Dilemezseniz de siz bilirsiniz tarafımca önemsenmiyorsunuz.
Yorum Gönder