27 Mayıs 2014 Salı

Bisiklete binmek

Çağımızın yeni spor adayı olarak gördüğüm pasif değil aktif olarak kullanılmasını tercih ettiğim yeni sporum bisiklet.

Peki neden mi bisiklet?

Bunu maddeler halinde sizlere açıklamak istiyorum. 

1. CİDDİ DERECE DE KALORİ YAKMAMIZI SAĞLAR.

Bilinen şeyin aksine yürüyüşten daha fazla kalori yakmamıza yardımcı olur. Yaklaşık 60 kilo olan bir bayan, tempolu 1 saat bisiklet yaklaşık olarak 500 kalori yakmamızı sağlar. 1 saat tempolu yürüyüş ise sadece 300 kalori yakmamızı sağlar. Sonuç olarak bisiklet, kilo vermek isteyenler için daha yararlı bir spor olarak gözükmektedir.

2. KALP SAĞLIĞIMIZI KORUR.

Yüksek hızda ve tempolu bisiklete binmek, vücudumuzda kan pompolanmasına yardımcı olur buda kalbimiz için oldukça yararlıdır. Kalp atış hızını artırır ve yüksek tansiyonu önler. Gördüğünüz gibi bisiklete binmek sadece formda kalıp zayıflamamızdan çok aynı zamanda bizi korumaktadır.

3. KASLARINIZIN GELİLMESİNE YARAR SAĞLAR.

Bacaklarınızla pedalları çevirirken hem ana kaslarınızı hemde diğer kaslarınızı geliştirirsiniz. Bisiklete binerken aynı zamanda metabolizma hızını da artırırsınız. Kaslar gelişebilmek için kaloriye ihtiyaç duyarlar bu sebepten ne kadar çok kasınız var ise o kadar çok kolari yakarsınız. Aynı zamanda bisiklete binmek diz ağrısınada iyi gelmektedir. Kaslarınızı ve eklemlerinizi geliştiirdikten sonra, daha rahat yürüyüş yapabilme olasılığı bulursunuz.

4. PARANIZI BİRİKTİREBİLİRSİNİZ.

Bisiklete binmek arabaya binmeye benzemez. neden mi :) çünkü bisiklete binerken benzin değil, yağ yakarsınız, kalori harcarsınız. Böylece benzine ve otoparka vereceğiniz para da cebiniz kalmış olur. Ve yine siz avantajlı olmuş olursunuz. Lakin bunların hepsini yaparken, bisikletiniz için kaliteli bir kilit almayı unutmayın. 

5. ÇEVRENİZİ KORUYUN

Bisiklete binerek, sera gazı salınımını önlemiş oluyorsunuz.

6. STRESTEN UZAK TUTAR 

Trafik derdinin olmadığı tek ulaşım aracı bisiklettir. Böylece trafik stresiniz olmaz. Gideceğiniz yere varış hızınız trafiğe bağlı kalmayıp, sizin gücünüze ve bisikletin hızına bağlıdır.

Ama ne yazık ki ülkemiz bisiklet yolları bakımından çok geri kalmış bir ülkedir.
Ülkemiz ilerlese ne yazık ki yaya olarak bizler bisiklet kullanan insanlara saygı duymuyoruz. Bizler aslında ciddi olarak saygısız ve bencil insanlarız. Ne evcil hayvalanlarımıza saygı duyuyoruz ne de bisiklet kullanan bizlere.

Düşünüyorum, yarın Türkiye'nin her yerinde bisiklet yolları olsa ne olur, insanlarımız o yollardan yürür. Yada arabalar gelir oraya park ederler. Tıpki engelli vatandaşlarımız var olan yürüme yollarının engellediği gibi. Sonrada dolaşırız etrafta biz ilerlemiş biz gelişmiş bir toplumuz diye. Yok öyle birşey. Keşke ilerlesek keşke ülkenin sahipleri biz olmadığımızı anlayabilsek. 

Ülkemiz de var olan trafik, özellikle İstanbul' da var olan trafiğin tek çözüm yolu acilen bisiklet yollarının çoğaltılmasıdır.
Fenerbahçe'den tee Pendiğe kadar yer alan bisiklet yollarını İstanbul'un her noktasına yapılması gerekmektedir. Daha sonra güzel ülkemde bisiklet yolları genelleşmelidir. Bu konuda yazımı okuyan herkese sesleniyorum. 

LÜTFEN BİSİKLET YOLLARINDAN YÜRÜMEYİN. 

Bizim yolumuzdan yürüyerek bizim hakkımızı çalmayın...

13 Mayıs 2014 Salı

Beyine ve hafızaya iyi gelen besinler

Herkesin merak edebileceği hatta belki de bildiği ancak derlemeye ihtiyacı olan bir konuyu paylaşmak istedim sizlerle. 

Beyne iyi gelen besinler, hafızayı güçlendiren yiyecekler nelerdir?

Bu yiyeceklere dikkat edersek hem hafızamız daha keskin olur hemde beynimiz daha  iyi çalışabilir. 

Beyini ve hafızayı güçlendiren besinler :

1. Sabahları geç kahvaltı ediyor ya da kahvaltıyı ihmal ediyorsanız, o zaman mevsimlik meyve, meyve suyu ve bir bardak ılık su almayı alışkanlık hale getirin.
2. Havuç. Hatırlama yeteneğimizi artırır; çünkü beyin metabolizmasını canlandıran enzimler içerir.
3. Zencefil. İçerdiği maddelerle, beynin yeni fikirler üretmesini sağlar.
5. Kimyon. Akla yeni fikirler getirir.
6. Çilek. Üzerimizde ki stresin etkisini azaltır.
7. Ananas. Ezberlemek için çok yararlı bir besindir.
8. Avokado. Kısa süreli hafıza için tüketilebilir.
9. Limon. Algılama yeteneğini artırır.
10. Lahana. Troin bezlerinin aktivitesini azaltır ve bu da sinirlenmeye iyi gelir.
11. Ceviz. Beyni güçlendirir.
12. Ay çekirdeği. Bir avuç çekirdek yemek sinirleri yatıştırır. Ayrıca kasların gevşemesini sağlayan magnezyum sayesinde iyi bir uyku sağlar.
13. Soğan. Aşırı yıpranmaya, fiziki yorgunluğa karşı birebirdir. Kanı sulandırır. Böylece beyin oksijeni daha kolay alır.
14. Yumurta. İçindeki kolin maddesi, beyin hücrelerini yeniler, güçlendirir.
15. Balık. beyin hücrelerinin gelişimini sağlayan Omega-3 içerir. Haftada bir kez yenilmesi önerilir.
16. Yulaf. Vücuda yavaş yavaş ama iyi bir enerji sağlar. Sabahları mutlaka tüketilmeye özen gösterilmelidir.
17. Barbunya. Bu besininden alınan B1 vitamini eksik olursa, hafızanın normalden daha zayıf olmasına neden olur. Haftada 2-3 kez yenmelidir.
18. Bezelye. Ergenlik döneminde yaşanan kaygıları ve stresi yok edecek B1 ve B3 vitaminlerini içerir. Haftada en az iki ya da üç tabak alınmalıdır.
19. Adaçayı. Beyne mesaj gönderen kimyasalları arttırtığına inanıyor.
20. Soya. Sözlü ve sözsüz hafızayı güçlendirir.
21. Yeşil ay ve siyah çay. Bilim adamları,  Alzheimer hastalarında, akıl fonksiyonlarının yok olmasına karşın bir ilaç olduğunu söylüyor.

VE EN ÖNEMLİSİ SU. Beynimizin %70'i su ile kaplı olduğu için bu sıvı beynimiz için çok gereklidir.

Peki beynimizi geliştirebilmemiz için ne tür egzersizler yapmalıyız?

1. Derin derin nefes alın. Daha fazla alınan alınan hava, beynin içerisin de daha fazla oksijen anlamına geliyor. 
2. Meditasyon yapın. Nasıl mı? şuanda bile uygulayabileceğiniz meditasyon örneğimiz bulunmaktadır.Yalnızca gözlerimizi kapatarak dikkatimizi nefesinize konsantre olup derin derin nefes alabilirsiniz. bu şekilde 10-15 dakika devam etmemiz gerekiyor. 
3. Dik durun. Duruşumuz bedenimizde ki fizyolojik mekanizmaları dolayısıyla zihinsel süreçlerimizi etkileyebilir.
4. Boş zamanlarınızı değerlendirin.
5. Yabancı dil öğrenin. Beynin gelişmesinde, öğrenilecek olan yabancı dilin etkisi uzmanlar tarafından kanıtlanmıştır.
6. Yazı yazın. Yazmak zihinsel olarak hafızamızı dinç tutar. Bilgileri kısa süreli değil, uzun süreli hafızaya kaydeder. Böylece geleceğe dair önemli olan notlar unutulmayarak hafızamıza kayıt olmuş olacaktır.
7. Mozart dinleyin. Araştırmalara göre, Mozart dinleyen kişilerde mekaniksel düşünme ve problem çözebilme yetisi gelişmiştir.
8. Düzenli olarak uyuyun. Düzenli olarak uyku hem ömrümüzü uzatır, hemde beynimizin yeterince enerji depolamasını sağlayarak hafızamızı güçlü kılar. Hatta uzmanların tavsiyesi şöyle ki, öğlenleri 10 dakikada olsa hafızanızın güçlenmesi ve beyninizin enerji depolanması için uyumamızı öneriyor.
9. Kafein. Çöğu kişininde bildiği gibi kafein zihni açıcı etkiye sahiptir. Ama her şeyin zararı olduğu gibi kafeinin de fazlası beynimiz için zararlı.
10. Şekerden uzak durun. Fazla alınan karbonhidratlar beynin bulanıklaşmasına yol açmaktadır.
11. Hızlı okuyun. Yavaş okumanın aksine, hızlı okumak hafızayı daha fazla güçlendirerek bilgileri daha iyi beynimiz de tutar.
12. Spor yapın. Egzersiz yapmak, beyin gücünü geliştirerek beyni dinç tutar.
13. Daha etkili bir biçimde öğrenelim. Yeni bir konuya başlamadan önce, başladıktan sonra, hatta sonralarında bile kısa kısa notlar alınarak beynimizi daima öğrenmeye hazırlayalım.
14. Zihninizi netleştirin. Çalışacağımız odanın zihniniz açısından temiz ve düzenli olması gerekli.
15. Beyin cimlastiği yapın.
16. Sürekli yeni şeyler öğrenin. Yeni şeyler öğrenelim ki, beynimiz sürekli aktif olsun.
17. Gülün =)) sürekli gülmek beyinde endorfin salgılayarak mutluluk hormonunu arttırır. bu da stresten uzak olduğumuzu ve beynimizin bu sebepten daha iyi çalışmasına sebep olur.
18. Şarkı söyleyin. Araba da, yalnız kaldığınızda yada şarkı söyleyebilme şansınızın olduğu her yerde şarkı söyleyerek ezber yapmaya çalışın. Özellikle yabancı şarkıları ezberlemeye çalışın. Zor olsa da deneyin =)) 
19. Stresten kesinlikle uzak durun. Vücudumuz stres hormonunu sağladığı andan itibaren beynimizin önüne bir perde inermişçesine, eskisi gibi çalışamaz. Unutkanlıklar baş gösterebilir. Mesela ben strese girdiğim andan itibaren çok unutkanlaşabilirim.
20. Kendimizi eğitelim. Sürekli yeni yeni konularda kendimizi eğitelim.
21. Yağlardan uzak durun. Öğünlerde ne kadar yağ olursa öğrenme kapasitemiz o kadar yavaşlar.
22. Daha az yiyin.
23. Kahvaltı edin.
24. Sürekli soru sorun. Böylelikle beynimiz sürekli formda kalabilir.

9 Mayıs 2014 Cuma

Bebek ve çocuk eğitim kitapları

Hamileliğin ilerleyen zamanlarında en çok kaygıya düşülen durum, bebeğin gelişim sürecinde ki anne-baba yaklaşımlarıdır. Bende bir anne adayı olarak kızım dünyaya geldiği zaman nasıl yeti,ştireceğimi nasıl davranmam gerektiğini şuan için bilemiyorum. Her ne kadar psikoloji eğitimi almış olsam da derler terzi kendi söküğünü dikemez diye benim ki de o hesap.

Gittiğim üniversite, gittiğim kurslar herşey bebeğimin karşısında yetersiz olabilirdi. Eee biraz daa mükemmelliyetçilik var kanımda. Mükemmel olmalıyım, kızımı çok güzel yetiştirmeliyim. Peki ne yapmalıyım?

1. Seçenek olarak halk eğitimin her yıl düzenlemiş olduğu eğitimlerden alabilirim. 0-6 yaş gurubu için anne ve baba adaylarına dersler verilmektedir. Ama bu kurs için şuanda çok geç bir tarihteyim. Kurslara başvuru tarihi eylül ve şubat aylarında yapılmaktadır.

2. Seçenek olarak ta bebeğe hazırlık, bebek gelişimi ve çocuk gelişimiyle ilgili kitaplar bulup okuyabilirim. Hemen bir araştırma yaptım. Tam tamına 21 adet kitap buldum =))

DOĞUMDAN ÖNCE;

1. Anne babalar için doğuma hazırlık (Hülya Okumuş- 224 sayfa)
2. Yeni anne adaylarına mucizevi çözümler (Tracy Hogg- 416 sayfa)
3. Ana baba okulu ( Ali Çankırılı- 288 sayfa)
4. Bebeğinizin ilk yılında sizi neler bekler? (596 sayfa)
5. Akıllı bebekler akademisi (Dr. Mehmet Sumak/ Dr. Elçin Sumak- 348 sayfa- 2007 basım)

DOĞUMDAN SONRA İLK 6 AY

1. Doğumdan sonra bebeğinizle ilk 12 ay (Robin Barker- 510 sayfa)
2. Bebek bakım sorunlarında mucizevi çözümler ( Tracy Hogg- 510 sayfa)
3. Güvenli bağlanma (Adem Güneş- 176 sayfa) 
4. Doğal ebeveynlik (Adam Güneş- 208 sayfa)
5. Mahallenin en mutlu bebeği ( Harvey Karp- 382 sayfa)
6. Bilinçli bebek (Aletha Solter- 300 sayfa)
7. Bebeğinizin beyin eğitimi ( Fergus Lowe- 248 sayfa)
8
. Benim sağlıklı bebeğim ( Ali Çankırılı- 405 sayfa)

DOĞUMDAN 6 AY SONRA

1. Montessori Yöntemiyle harika çocuk nasıl yetiştirilir? (Tim Seldin- 192 sayfa)
2. Çocuğum yemek yemiyor. ( Carlos Gonzales- 188 sayfa)
3. Çocuğunuza sınır koyma ( Robert J.Mackenzie- 344 sayfa)
4. Ödül yok, ceza yok. Bu nasıl disiplin? ( Marvin Marshal- 304 Sayfa)
5. Çocuklarla doğru iletişim ( Sabiha Paktuna Keskin- 112 sayfa)
6. Çocuk deyip geçmeyin. ( Adem Güneş- 208 sayfa)
7. Çocukllarda uyku sorunları ve çözümleri ( Dr. Richard Farber- 447 sayfa)
8. Özgüvenli çocuklar yetiştirmenin 365 yolu ( Sheila Elison, Barbara Ann Barnet- 424 sayfa)
9. Çocuk terbiyesinde doğru bilinen yaalnışlar (Adem Güneş- 208 sayfa) 

Ben dün internet aracılığıyla ''Yeni anne adaylarına mucizevi çözümler'' kitabını almış bulunmaktayım. Dün sipariş verdim, bugün kargoya verilmiş. Okur okumaz burada değerlendirmesini yaparım. Artık okuduğum kitapların değerlendirmesini de artık blogumda yapacagım. Şimdi heyecanla kitabımın gelmesini bekliyorum.

Bu arada bu yazdığım 21 kitabı da teker teker alacağım. Bu yüzden çok heyecanlıyım. Çünkü kitap okumayı çoook seviyorum =))

Mutluluğun sırrı

Merhaba sevgili blog severlerim;

Bugün sizlere öncelikle kısa bir yazı paylaşmak istiyorum. İşte mutluluğumuzun sırrı sadece 12 madde içerisinde saklanmış.

Aşağıda mutlu olmak için, vazgeçmemiz gereken 12 madde var. Biliyorum bazılarımız, 'yaşamayalım daha iyi' diyecek En çok vazgeçemediğiniz madde hangisi?
Veya vazgeçmeyi başardığınız? 1) Haklı olma ihtiyacından vazgeçin.
2) Her şeyi kontrol etme ihtiyacından vazgeçin.
3) Başkalarını suçlamaktan vazgeçin.
4) Kendinizi suçlamaktan vazgeçin.
5) Değişime direnmekten vazgeçin.
6) Etiketlerden vazgeçin.
7) Mazeretlerinizden vazgeçin.
8) Korkularınızdan vazgeçin.
9) Şikayet etmekten vazgeçin.
10) Bağımlılıklarınızdan vazgeçin.
11) Mükemmelliyetçilikten vazgeçin.
12) Başkalarının beklentilerine göre yaşamaktan vazgeçin.

İşte mutluluk bu kadar kolay. MUTLU OLABİLMEK...

Daha ne duruyoruz, şu ölümlü dünya da mutlu olmamak için daha ne bekliyoruz. Hadi herkesi mutluluğa çağıralım ve hayatımızda bu 12 maddeyi gerçek anlamda uygulayalım.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Doğal şampuan tarifleri

Merhabalar sevgili blog severlerim

Evet evet yeniden ben =)) Araştırmalarım sonucunda muhteşem bir tarif daha öğrenmiş bulunmaktayım. Eminim benim işime yaradığı gibi sizinde çok işinize yarayacaktır. Neden mi? Çünküüüü,
BIKTIK ARTIK KİMYASALLARDAN !!

Bu sebepten hemen dedim blogum da paylaşıp sizleri aydınlatmalıyım. Bu doğal şampuan yine Hande Polat'tan. Bir sonra ki blogumda da Hande Polat'ı tanıtmalıyım sizlere. Şimdi sabırsızlıkla tarifleri vermek istiyorum. Lütfen ama lütfen not edin bu bilgileri bir yerlere.

Koyu Renk Saçlar İçin Bitkisel Şampuan

Malzemeler;
125 ml su
1 tatlı kaşığı biberiye
1 tatlı kaşığı lavanta
1 çay kaşığı karanfil 
Kokusuz doğal şampuan 

Yapılışı;
Kaynayan suyun içine malzemeleri ekleyip yarım saat dinlenmeye bırakın daha sonra süzüp şampuanın içine karıştırın.


Sarı Saçlar İçin Bitkisel Şampuan

Malzemeler;
125 ml su 
1 tatlı kaşığı aynı sefa çiçeği 
1 tatlı kaşığı papatya 
1 tatlı kaşığı limon rendesi
Kokusuz doğal şampuan

Yapılışı;
Kaynayan suyun içine malzemeleri ekleyip yarım saat dinlenmeye bırakın daha sonra süzüp şampuanın içine ekleyin


Kızıl Saçlar İçin Doğal Şampuan

Malzemeler;
125 ml su 
1 tatlı kaşığı aynı sefa çiçeği
1 kabuk tarçın 
1 tatlı kaşığı hibisküs 
Kokusuz doğal şampuan 

Yapılışı;
Kaynayan suyun içine malzemeleri ekleyip yarım saat dinlenmeye bırakın daha sonra süzüp şampuanın içine 

ekleyin.

Kokusuz yani parfümsüz şampuanı aktarlardan bulabiliriz. 
Muhtemelen yapacak olduğumuz karışım fazla köpürmeyecektir. Ama hiç dert etmeyin. çünkü sağlıklı olan şampuan fazla köpürmemeliymiş. Şampuanın köpürebilmesi için içene binbir çeşit kimyasal ekliyorlarmış. 
Ben o kimyasalları inanın düşünmek bile istemiyorum.

Umarım faydasını hep beraber görürüz. 

Hadi kalın sağlıcakla =))

Gözaltı morlukları için doğal maske

Merhaba sevgili blog severlerim,

Hepimizin zaman zaman göz altlarında morarmalar olmuş olabiliyor. Tabi bu durum yaşa bağlı da artmaktadır. Biz yaşımız itibari ile, aman da gözümün altı morarmış amanda şöyle olmuş pek demiyoruz. Ama bu işin yarını da var dimi =))

Hatta yakın çevremizde ablalarımız da teyzelerimizde hatta annelerimizde böyle bir sorun oluşmaya başlamış olabilir belki de psikolojik olarak yıpratmaya başlamış dahii olabilir.

Bugün sizlere vereceğim tarif Hande Polat'ın tariflerinden bir esinlenmedir. Lütfen not edelim, söz uçar yazı kalırmış =))

Göz Çevresi Morlukları İçin Karışım


Malzemeler;
1 tatlı kaşığı nar çekirdeği yağı 
1 çay kaşığı pirinç kepeği yağı
1 çay kaşığı yeşil kahve çekirdeği yağı 

Yapılışı;
Cam bir kabın içinde hepsini karıştırıp her akşam göz altlarımıza uyguladığımız taktirde yakın bir süreç sonunda göz altlarımız da morluk tan eser kalmayacaktır.

Peki neden akşamları uygulamalıyız?

işte sebebi, cildimiz akşamları kendisini yeniliyor. bu yüzden aakşam yatmadan önce mutlaka güzel bir temizleme jeliyle temizlenmeli, arkasından tonik uygulanıp güzel bir nemlendirici sürülmelidir. en sonunda da göz altı morluklarımız var ise, bu karışım göz altlarımıza fazla baskı yapmadan hafif hafifi masajlar şeklinde uygulanmalıdır.


6 Mayıs 2014 Salı

Evliliği taze tutmanın yolları

Merhabalar sevgili blog severlerim,

Bugün sizlere farklı bir bakış açısıyla geldim. Hepimizin hayatlarında elbet birileri vardır. Belki sevgili belki, eş belki arkadaş. Belki gelip geçti, şuanda sadece biz varız, olabilir her şey olabilir ama bu vereceğim yani sizinle paylaşacağım bilgiler gerçekten çok değerli ve çok mühim bilgiler. Hani derler ya '' Kulağına küpe olsun.'' cinsinden.

Hayatta acı ama gerçek, hepimizin bildiği deneyimler vardır. Bunlardan en önemlisi de YIPRANMAK. Yıpranmak, bir tek bize, bir tek bizim ilişkimize mahsus bir olay değildir. Her ilişkinin cicim ayları ve arkasından bizi bekleyen ve senelerce devam eden monoton yıllar bizi bekler. Peki böyle bir durumdan ilişkimizi kurtarabilmek için ne mi yapmalıyız? Lütfen yazdıklarımı dikkatlice okuyun ve uygulamaya koyulun. Sizlere her gün, her ay, her yıl uygulamaya koyacağınız bir kaç püf noktasından bahsedeceğim. Aslında bunlar hepimizin bildiği ama önemsemediğimiz durumlar belki de hayatımızın yoğunluğundan uygulayamadığımız bir kaç maddelerden ibaret işte her şey...

HER GÜN

* Her gece yanınıza da kimse yokken sadece birbirinizin yüzüne bakabileceğiniz şekilde 15-20 dakika boyunca eşinizle, sevgilinizle yada değer verdiğiniz arkadaşınızla sohbet edin.
* Cinsellikten bağımsız bir şekilde... birbirinize dokunun, sarılın hatta el ele tutuşun.
* Gün içinde yapmayı planladığı iş toplantısı veya arkadaşlarla buluşma yada her neyse önemli olarak planladığı bir şeyi öğrenmeden evden ayrılmayın, yada ayrılmasına izin vermeyin.
* Sabahları birbirinize hoşçakal yada görüşürüz derken uzun süreli ve içten öpücük verdiğinizden emin olun.
* Şuanda acaba ne yapıyordur sorunu kendinize sormadığınız bir gününüzün bile geçmesine izin vermeyin. Merak mı ediyorsunuz?? Eee durmayın arayın, hatta mektup şekl,inde güzel güzel notlar gönderin :))
* Her gün en az 1 öğününüzü beraber yiyin.
* Her gün en az bir küçük şey için mutlaka partnerinize teşekkür edin, hatta bunu kendinize borç edinin.

HER HAFTA

* Her hafta en az 1 kez olmak üzere, partnerinizi taktir ettiğinize emin olun. '' şu özelliğine bayılıyorum, bu sana çok yakışıyor, bu davranışından ötürü seninle gurur duyuyorum gibi.''
* Birlikte hoş olmayan ama yapmanızın gerekli olduğu bir görevi yerine getirin. '' Toz alın, temizlik yapın, bulaşık yıkayın, hatta köpeklerinizi yıkayın :)) ''
* Baş başa bir yere gidin. Akşam kahvesi, sinema, tiyatro, yürüyüş herhangi bir şey. Yalnızca birbirinizin olduğu ve birbirinizle hoş zaman geçirebileceğiniz bir aktivite yaratmalı ve uygulamalısınız. (en az 1 saat)
* Haftada en az bir saat yine kişisel özel bir zamanınız olsun. Sadece kendinizin olduğu, kafanızı dinleyebileceğiniz, hatta uzun bir küvet sefası yapabileceğiz özel bir zaman.

 HER AY

* Her ay partnerinizin sevineceği yada çok fazla sevebileceği bir plan yapın. burada önemli olan nokta şudur, sadece onun için yapmış olduğunuzu belli eden, değerli olduğunu fazlaca gösteren koskoca bir gününüzü birbirinizi ayırıp sürprizi gerçekleştirin.
* Sürpriz veya hediye. mutlaka her ay bir sürpriz ve ya bir hediye sunun :) :)
* Her ikinizin de hayatında var olan güncel sıkıntılardan bahsedin. Bunlar ne mi olabilir? iş hayatınız, aileniz, akrabalarınız yada arkadaşlarınız... gördüğünüz gibi sıkıntılar çok fazla yer alabilir hayatımızda. yeterki bunu eşimizle konuşabilelim. Ve hatta ve hatta sıkıntının asıl kaynağı biz bile olabiliriz. bu Yüzden mutlaka çözüme varılmalı ve ortak paydada buluşulmalıdır.
* Çocuklardan ve ailenizden uzakta sadece baş başa geçirebileceğiniz bir hafta sonunuzu kendinize ayırın. Nerede veya nasıl olduğu bu aşamada hiç mühim değil yeter ki içinde ikiniz olsun.

HER YIL

Hem kendinizle hem eşinizle beraber bildiğiniz temel bilgileri güncelleyin. Geleceğe dair varsa planlarınız bunları mutlaka not edin.

İlişkinize dair
Ailenize dair
İşinize dair
Arkadaşlarınıza dair
Evinize dair

Benden şimdilik  bu kadar. Bu bilgiler benim için gerçekten çok değerli ve çok önemli bilgiler. Eminim sizin içinde öyledir. Umarım sizler de bu bilgileri hayatlarınıza aktarabilir, eşlerinizle yada partnerlerinizle benim eşimle de olduğum gibi her zaman cicim aylarınızı yaşarsınız :))

Eşimle aram nasıl mı bu kadar iyi ? işte burada ki maddelerin çoğunu gerçekten hayatımızın her anına yerleştirmişiz. ben yeni yeni fark ediyorum :) ve ilişkimizde neredeyse ( 3 yıl sevgili+8 ayı evli) 4 yıl  olacak hala cicim aylarında gibiyiz Maşallah :)

3 Mayıs 2014 Cumartesi

Açıköğretim 2013-2014 Bahar dönemi sınav sonuçları

Merhabalar herkese;

Uzun zamandır beklenen açık öğretim sınav sonuçları açıklandı :))

Açık öğretimin resmi sitesine girip, TC kimlik no ve şifrenizle beraber bilgilerinizi girdiğiniz taktir de,
2013-2014 bahar dönemi sınav sonuçlarınızı öğrenebilirsiniz.

biliyorsunuz ki kötü kötü süreçlerden geçtik biz ailecek bu sınavlara girmeden önce. Ama resmi olarak sonuçlarımız çok iç karartıcı değil, hatta benim 65'im bile var =))

Annemin notları her zaman ki gibi muazzam. Benim notlarım orta şekerli, eşimin notları da ehhh lik =))

Annem edebiyat fakültesi 1. sınıf öğrencisi, ben ve eşimde işletme okuyoruz ailecek çalışıyorz yani.

Neyse hadi sizde bakın notlarınıza ve her ne olursa olsun üzülmeyin. Sonuç olarak dünyanın sonu değil.