31 Mart 2014 Pazartesi

Ygs' de barajı geçemeyenlere yurtdışı eğitim

Merhabalar blog severlerim,

YGS sonuçları açıklandı. Sonuçta ise barajı geçemediniz yada okadar düşük puan aldınız ki istediğiniz bölüme yerleşecek imkanınız bile yok bu puanla. 

Peki şimdi ne mi yapacaksınız? 

1. Yeniden dershaneye yazılacaksınız ve herşey sil baştan başlayacak. Yeniden testler, 60 sorulur sorular, zamana karşı yarışmalar, tekrarlanan etüdler, haftalık yapılan sınavlar ve en önemlisi hayatımızdan geçip giden 1 yıl daha.

2. Dershaneye vereceğiniz paranız kalmamıştır. Evden çalışmaya kendi kendimize yetebilmeye çalışırız. Ama yine 1 yıl sonuna, ümitler kurarak geçirmiş oluruz.

3. Tüm hayallerinizi belki de kalbinize gömeceksiniz.

4. Yada en güzeli ne mi? Yurtdışında eğitim alabilirsiniz. Hemde bir yıllık dershaneye verdiğiniz ücretle yurtdışında 1 yıllık eğitimizi tamamlayabilirsiniz. Hemde İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMDE OKUYARAK =)
Yurtdışında eğitim almak yani alabilmek sanıldığı kadar zor değildir. Nasıl mı? 

Herhangi bir yalnız güvenilir bir danışmanlık firmasına gidip, hangi ülkede yaşamak ve okumak istediğinizi söyledikten sonra danışmanınız size rahatlıkla yol haritanızı çıkartabilmektedir. 

Ukrayna da okumak için sadece 4000 dolar konaklama, uçak bileti, yeme-içme ve okul senelik ücreti dahildir. Ukrayna da ilk yıl zorunlu olarak rusça eğitimi almamız şartı aranız okula yerleşebilmemiz için. Sonra ki yıllar ise ödenen 4000 dolar ücret 3000 dolara iner ve 3000 dolar ile hem okuruz hem konaklama hem yeme içme imkanı bulabiliriz. 

Polonyada okuyabilmek için 4000 Euro maddi imkanımız olması gerekir. Okul harç ücretleri yaklaşık olarak 3500 eurodan başlar. Bu verilen ücretin içinde konaklama, yeme-içe dahil değildir. Ben Polonya'da eğitim aldığım için daha tecrübeliyim. Aylık konaklama ücreti devlet okullarında çift kişilik odada 80 eurodur. Özel yurtlarda ise 150 Euro tek kişilik oda ücretidir. Aylık ise konaklama hariç 200 Euro harçlık fazlaca yetmektedir. Polonyada eğitim alabilmek için ise İngilizce veya lehçe eğitim almış olmamız şarttır. Genelde bu 1 yıl hazırlığa tekabül etmektedir.

Şimdi size yurtdışı eğitim danışmanlığı yapan ve öğrencilerin göz bebeği olan bir danışmanlık firması önereceğim. EVEREST EĞİTİM. 

Everest eğitim, atlas edu yurtdışı eğitim firması ile ortak çalışmalar yapmaktadır. Peki kimdir Atlas edu yurtdışı eğitim firması? 

24 yıldır öğrencilerini yurtdışında eğitim almasını sağlayan ve kendi bünyesinde 11 tane şubesini barındıran sözüne tamamen güvenilen bir firmadır.

Peki Everest eğitim kimdir? Everest eğitimin sahibi biziz. Ben size kesinlikle yurtdışı eğitim almanızda yardımcı olabilirim. Polonya benden, Ukrayna eşimden sorulur. Eşim Ukrayna da en iyi danışmanlık ödülünü alarak tecrübesini bir kez daha kanıtlamıştır. Peki benim eşim kimdir? SALİH BERKAN ÜLKER'dir. 

Yurtdışı eğitim konusunda öncelikle ben size referans olabilirim sonra da Everest eğitim sitesine girip oradaki referanslarımızın inceleyebilirsiniz. Yeterli olmadı mı? Lütfen Google'a Atlasedu yazın. Atlasedu'yu yeterli bir şekilde inceledikten sonra sanırım artık yeterli olmuştur verilen bilgilerimiz :))

Son olarak YGS barajını geçemeseniz de, istediğiniz puanı alamasanız da hayatınızdan bir yılınızı daha çalmayın. Zamanımız okadar kıymetliyken, hayatımızdan geçen bir dakikanın bile telafisi olmazken bunu kendinize yapmayın. YGS sınavının sizin hayatınızı yönlendirmesine izin vermeyin. İstediğiniz bölümde okumak sizinde hakkınız hemde hiç bir sınav zırvalığına kapılmadan.

Bence bir kere daha düşünün.

Hayırlı akşamlar dilerim sevgili blog severlerim



29 Mart 2014 Cumartesi

16 haftalık olduk biz =))

Sevgili blog severlerim, 

Biz 16. Haftamıza girmiş bulunmaktayız. 

En son 15. Haftamızda gittik doktorumuza hani dedik belki bir umut cinsiyet tahmininde bir yükselme olmuştur dedik ama yooook. 

Yok yok bence oldu da bizim ketum doktor söylemiyor. %65 olasılığını bir yükseltmedi gitti. Artık inat ediyor bence. Biz diyoruz ki bu hafta da gidelim cinsiyeti öğrenmeye. Olmazsa o doktoru bırakalım.

Neyse sağlığımız herşeyimiz çok yerindeymiş. Hatta 3 gün daha öne geçmişiz. Bu ultrasonla öne geçme olayını ben birtürlü anlayamadım. Şimdi biz tahmini doğum tarihini ultrasona göre mi ayarlayacağız, son adet tarihine göre mi ayarlayacağız bilemedim. Biz ultrason tarihine göre 1 hafta önden gidiyoruz hadi hayırlısı.

Onun dışında bizim bebiş hep uyuduğu için bu sefer gitmeden önce iki çikolata yedim bizim bebiş coştu. Bi popişini dönüyor, oraya buraya zıplıyor kollarını oraya vuruyor ayaklarını vuruyordu. Doktorum bile maşallah dedi =) 

Sonuç olarak ultrasonumuz çok eğlenceliydi. Buda bizim fotoğrafımız. Hadi bide siz tahmin yapın rica ediyorum =) 


Buda 4 boyutlu fotoğrafımız :))




25 Mart 2014 Salı

Fen-elektriğin sahibi Cengiz Kaya

Merhaba sevgili blog severlerim,

Bundan 2 gün önce almış olduğum bir haber karşısında resmen yıkıldım. Cengiz Abi'm vefat etmiş. Benim hayatta çok iyi yerlere gelebilmemin sebebi kendisidir. 
Peki neden mi bu kadar geç öğrendim vefat ettiğini? 
Geç öğrendim çünkü Abi'm vefat ettiğinde annanem canla başla hayatta kalma çabası veriyordu hastahanede. 

19 Şubat'ta vefat etmiş :( tee neredeyse 1 ay olmuş bizi bırakıp gideli. Abimin gittiğini öğrenince başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Cengiz Abi'm yok şimdi. Ee ben nasıl yapacağım nasıl yaşayacağım,bilmiyorum, o kadar inanmışım ki onun varlığına. Onun yanımda oluşuna. Zorda olunca elimden tutup kaldırışını.

Gencecik insan toprağın altında şimdi. Ama ben çok söyledim Abi'm dedim nolursun dikkat et kendine. Benim Abi'm yok Abi'm yerine koydum seni, benim babamda yok babam yerine koydum seni dedim. Her seferinde tamam tamam dedi geçiştirdi beni.

O lanet sigarayı bıraksaydı, rutin doktor kontrollerine gitseydi belki yine bugün bizimle olurdu :( ama geçen sene vefat eden abisini çok özlüyordu. Hep yanına gitmek istiyordu şimdi yanına gitti annesine babasına ve abisine kavuştu. Ben, biz üzülüyoruz ama bence Abi'm yerinde çok mutlu.

Nasıl mı vefat etmiş? Bir gece yemek yedikten sonra mide kanaması geçiriyor ve midesinden beynine pıhtı atıyor. 112'yle Kartal eğitim ve araştırma hastahanesine oradanda ümraniye de bir özel hastaneye kaldırıyorlar. 8 güm yoğun bakımda yattıktan sonra kalp krizi de geçirip orada vefat ediyor.

05.03.1974 doğumlu henüz hayatının baharında cocukları bile olmamış kardeşleri sayesinde hiç mutlu bir hayat yaşamamış abim henüz 40 yaşındayken 19.02.2014 tarihinde hayata gözlerini yumdu.

Vefat edenlerin tek arzusuymuş. Arkasından dua okumamız. 3 kuluvallah 1 elham okumamız onların günlük yemeklerini karşılarmış. Nooolursunuz blog severlerim abimin arkasından dua edin sizde. Varsa günahları affolsun. Ama yoktur. Tıpki bir melekti. Ve Rabbim gencecik yaşında onu yanına aldı.
Dualarınızı abimin üzerinden eksik etmeyin. Sizden ve burayı okuyan diğer herkesten. Şimdilik iyi akşamlar.

                                   05.03.1974 & OO

22 Mart 2014 Cumartesi

DNS' ler yasaklandı.

Merhaba blog severlerim,

Bugün ki konumuz yine TWİTTER.

Haberlerde gördüğüm üzere, tüm Dünya bizi kınıyor. Kim bilir nasıl bakıyorlar bizim bu durumumuza. Biz nerelere geldik böyle? 
Özellikle de İngiltere başkanının sözüne çok güldüm. " Bu ne ödleklik böyle demiş :)) " 

Onun dışında dün, 2,5 milyon kişi yeni giriş yapıp kaydolmuş Twitter'a. 
Twitter'ın kapandığını yine Twitter' dan Dünya'ya duyuran ilk ülke olmakla beraber Dünya gündeminde uzun bir süre 2. Sırada yer almışız.
Ve yine dün Twitter' a girme rekoru kırmışız :)) Aslında Recep Tayip Erdoğan'a bu konuda teşekkür etmeliyiz. İnsanlara Twitter'ı sevdirdiği için :)

Onun dışında DNS NUMARALARI DEĞİŞTİ.

Birileri bizimle oyun oynuyor ama bizimle baş edemeyecekler. Bu sabahtan itibaren verdiğimiz DNS kodlarıyla bırakın twitter' a girmeyi İnternet'e bile giriş yapamadık.

Dün 8.8.8.8 ve 8.8.4.4 kodlarını DNS' ye girerek Twitter' a girebiliyorduk. Ama bugünden itibaren kodlarımız değişti. İşte yeni kodlarımız; 

208.67.222.222
208.67.220.220 

Yeni kodlarımızla Twitter'a sıkıntısızca girebiliriz.

Artık Twitter kuşunu kafese alamayacaklar. 



Günümüz aydın olsun.

21 Mart 2014 Cuma

Twitter'a girebilmenin yolları

Merhaba sevgili blog severlerim,

Bugün hepimiz twitterin yasaklandı haberi ile güne başladık. 

Bu nasıl bir korkudur bu nasıl çekinmedir ki sen halkını uygulamasını yasaklarsın? Ne çıkacak bunun arkasından merakla bekliyoruz. Lakin bizi oradan yine de yasaklayamazsın. Farkında mısın bilmiyoruz ama biz Türküz ve Türk çocuklarıyız.

Yasaklı olarak girmek aslında daha eğlenceli oldu :)) sen yasakladın ama biz yine de giriyoruz hadi programları da kaldırt. Hatta Faceyi, instagramı da yasakla, hatta sen direk İnternet'e girmeyi yasakla da iyice düş Türkiye'nin gözünden :))

Valla bizim için hava hoş. Kendi kuyunu aslında kendin kazıyorsun.

Evet arkadaşlarım şimdi size Twitter'a girebilme yollarını vereceğim. Öncelikle Wi-Fi den bağlanıp DNS ayarlarını değiştirmeniz gerekiyor. DNS ve yönetici kodunu aynı yapmanız gerekiyor.


Burada DNS ayarları hala değişmemiş sizinde gördüğünüz gibi. ( Bu ipad den DNS değiştirme yeri) 


Burada DNS ayarı değişmiş bulunmaktadır. DNS ayarını, yönetici ayarı ile aynı duruma getirmeniz gerekiyor. ( Bu da iphone dan DNS değiştirme yeri. Her ikisi de ayrı ) 


Yine olmadı mı? DNS numaranızı silip 8.8.8.8 yazın, sildiğiniz yere. 



İşte tam olarak böyle. 

Diyelim ki hala yapamadınız :( üzülmeyin çünkü daha bitmedi :))

Bizde çareler tükenmezzzzzz :))

Buyrun bu programları indirin telefonunuza.

Ultrasurf
Hotspot shield
HMA! Pro VPN 
Tunnelbear 
Private internet Access 

Bu programları telefonunuza indirmeniz sonrasında yasaklı olan tüm sitelere girebileceksiniz. 

Twitter yasaklanamaz. Özgürlüğümüze el koyulamaz. Biz bukadar geri kafalı bu kadar korkak bir ülke ne zaman olduk? 

Ve şunu da söylemek istiyorum. Twitter' ı kapatılan 2. Ülkeyiz. 1. Çin. Ve twitterin kapanmasını yine Twitter dan duyuran tek ülkeyiz. 




Hepinize twitter dolu günler dilerim :))

19 Mart 2014 Çarşamba

Çocuklarda öpücük hastalığı

Merhaba sevgili blog severlerim,

Çocuğunuzda sık sık halsizlik, boğaz ağrısı ve ateş mi oluyor? Ve bunun sebebi ne olabilir acaba diye sürekli kendinizi doktorda mı buluyorsunuz? Çocukların sık sık hastalanmasının sebebi, bizlerin yani yetişkinlerin bebeklerimizi yada çocuklarımızı sık sık öpmesinden kaynaklanıyor olabilir. Peki bir masum öpücükleri ne mi oluyor? Bizim bebekleri yada cocukları öpmemiz cocukların bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Ve Buda bir çok hastalığa yol açıyor.

Peki nedir bu öpücük hastalığı? 

Halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen, tıpta ki asıl adı ise EBV ( Ebstein-Barr virus) bağlı olarak gelişmektedir. Bizden bebek ve çocuklara ise tükürük yolu ile bulaşmaktadır. Normal şartlarda öpücük hastalığının kuluçka zamanı 40 gündür ancak küçük çocuklarda bu süre 15-20 güne inmektedir. Öpücük hastalığı 3 yaş üzeri çocuklarda boğaz ağrısı, halsizlik ateş ve bademim büyümesi şeklinde gelişirken, 2 ve 3 yaşının altında ki çocuklarda ise hiç bir belirti oluşmadan hastalık gelişmektedir.

Hastaların %20 sinde karaciğer biyümesi, %30 unda bademcik, %50 sinde dalak büyümesi oluşmaktadır.

Hastalıkta hiç bir antibiyotik ve ilaç tedavi geçerli değildir. En az 8 gün boyunca yüksek ateşle devam edebilir.

Öpücük hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır. Öpücük hastalığı tanısı koyulmuş çocuklar mutlaka rapor alıp evde dinlenmek zorundadırlar. Çatal, bıçak, kaşık, havlu gibi ürünler paylaşılmamalı, hatta tek kullanımlık olmalıdır.

Öpücük hastalığı şüphesi olan herkes hiç vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.


18 Mart 2014 Salı

Ukrayna' da eğitim

Merhaba blog severlerim,

Bugün sizlere Ukrayna'da eğitimden bahsetmek istiyorum. 

Neden Ukrayna da eğitim? 
İşte bu sorunun cevabı aslında çok açık. Hadi beraber madde madde sıralayalım.

1. İstediğiniz her bölümde okuyabilirsiniz. Doktor mu olmak istiyorsunuz buyrun tıp okuyun, mühendis mi olmak istiyorsunuz ee hadi ne bekliyorsunuz mühendislik fakültesi sizleri bekliyor, avukat yada savcımı olmak istiyorsunuz ee hukuk fakülteleri var istediğiniz fakülteyi seçip okuyabilirsiniz.
2. Sanmayın ki sınava tabi tutuluyorsunuz. HAYIR. Burada hiç bir sınava tabii tutulmuyorsunuz. Ukraynanın istediği tek şart, Ukrayna'ya gelip 1 yıl rusça dilinde hazırlık okumanızdır. Okuduktan sonra sertifikanızı alıp istediğiniz bölümü seçip başvuru yapabilirsiniz.
3. Okulda okuyabilmeniz için tabiki belli bir harç ücreti var. Ama sizden kimse Türkiye de ki özel üniversite harç ücretlerini yine beklemiyor. Ukrayna'da üniversite okuyabilmeniz için en fazla 4000 dolar ödemeniz yeterli. Bugün Türkiye de en düşük özel üniversite harç ücreti 15.000 den başlarken siz Ukrayna da üniversite okumayı yine avantaj haline çeviriyorsunuz. Ve 4000 dolar ücretin içinde, gidiş geliş uçak biletiniz, senelik konaklama ücretiniz, şehrin tanıtımı, telefon hattı, ulaşım, karşılama herşey içinde. 
4. Ukrayna da eğitim almak için rusça kursuna gittiniz. Ama kafanız da soru mu ben bakcaz bu rusçayı diye? Öyle değil işte. Türkiye'de yaşayan insanların yarısından fazlasından şanslı olmuş olacaksınız. Türkiye de rusça bilmek bulunmak nimetlerdendir. Türkiye ye döndüğünüzde rusça biliyorum dediğiniz her kapı size açılacaktır. Hele ki yanında ingilizceyi de biliyorsanız değmeyelim keyfinize :)
5. 4000 dolar fazla mı geldi? Ozaman size müjdeli bir haberimiz daha var. Bu 4000 dolar sadece ilk sene için geçerli bir ücret. Üniversiteye başlayınca 4000 dolar çok daha az fiyata dönüşmektedir.
6. Ukrayna çok ucuz bir şehirdir. Türkiye de haftalık harçlığınızla orada aylık yaşayabilirsiniz.
7. En güzel, en enerjik, genç nüfusunun en fazla olduğu şehir Odessa'dır. Kesinlikle buraya girmelisiniz.

Peki Ukrayna'nın hiç mi dezavantajı yok? Buyrun onları da madde madde sıralayalım.

1. Ukrayna şuan Rusya için paylaşılmayan bir ülke. Ve Rusya ile şuanda iç savaş halindeler. Ve bu durum orada yaşayan halkı korkutmaktadır. Ama sonuç olarak Türkiye de gündemde olmasa da böyle bir durum söz konusudur. 
2. Ukrayna Türkiye kadar gelişmiş değil biraz geri kalmış bir ülkedir. Ülke birazcık köy yaşantısını anımsatmaktadır. Lakin Odessa denilen şehri mükemmel bir şehirdir. Turist akımına ve öğrenci akımına uğrayan bir yerdir. 
3. Ukrayna da rüşvet çok geçerlidir. Başınız nerede sıkışırsa sıkışsın Ukrayna'da paranın açamadığı hiç bir kapı yoktur.

Peki ukrayna' da eğitim alabilmek için ne yapmanız gerekiyor? 

Öncelikle güvenilir bir yurtdışı eğitim danışmanıyla anlaşma yapmanız gerekmektedir. Anlaşma yaptığınız danışmanınız sizi zaten yönlendirecek ve yapmanız gereken herşeyi söyleyecektir. Eğer kişisel fikrimi soruyorsanız ben, EVEREST EĞITİM' i öneririm.

Everest eğitim, Atlas Edu Yurtdışı eğitimle ortak çalışmalar yapmaktadır. İnternetten araştırabilme imkanınız varsa, sizde bu fırsatı kendiniz için yakalamış olursunuz. Ama ben yine de kısaca açıklamak isterim sizlere. Atlas edu, 24 yıllık bir firmadır. 24 yıldır yurtdışına öğrenci gönderen, güvenililirliğe ise son derece önem veren bir firma olmakla beraber, gönderdiği öğrencilerden de her zaman olumlu geri dönüşler almaktadır. Atlas edu yurtdışı eğitim 11 tane şubesi ile, Türkiye'nin en büyük yurtdışı eğitim firmasıdır. 

1. İstanbul kadıköy, 2. İstanbul taksim, 3. İzmir, 4. Bursa, 5. Antalya, 6. Kayseri,
7. Konya, 8. Ankara, 9.  Gaziantep, 10. Londra, 11. Avustralya şubeleri ile toplamda 11 şubedir. 

Buda ne derece kaliteli olduğunu gösterir. Everest eğitim ise boyle kaliteli bir yurtdışı eğitimle ortak olmanın gururunu duymaktadır. Sizde gönül rahatlığıyla yurtdışı eğitim için şubelere gidip bilgi alabilirsiniz.

Sizde yurtdışında eğitim alıp, Ukrayna'da eğitim almaya karar verirseniz Everest eğitimin erken kayıt yaptıranlara %20 indirim olanağı sağlamaktadır. Daha ne olsun :)) hem yurt dışında eğitim alıyoruz, hem istediğimiz bölümde okuma şansına sahip olabiliyoruz hemde Ukrayna gibi cazibesi yeni yeni yükselen bir ülkeye gidip tanıma fırsatı buluyoruz. Şimdi avantaj, Ukrayna'da eğitimi fırsata dönüştürme vakti.



Hayırlı akşamlar sevgili blog severlerim

17 Mart 2014 Pazartesi

300: BİR İMPARATORLUĞUN YÜKSELİŞİ

Merhaba blog severlerim,

Dün, haftanın en sevdiğimiz günü, pazar günüydü.
Pazar günü eşim çalışmıyor ve evde, benimle birlikte :)) İki haftada bir kayınvalidemleri ziyarete gitmemiz dışında tüm pazar günü ve saatleri bizim oluyor :)) Tabi ben tüm hafta boyunca pazar gününü iple çekiyorum. 

Evet dünde bir pazar günüydü. Önce güzel bir kahvaltı yaptık, arkasından internetten bilet alıp hemen Acıbadem akasya alışveriş merkezinde sinemaya gittik. Hayatımda gittiğim en güzel sinema salonuydu. Ekran kocaman, sinema salonu kocaman, koltuklar çok rahat ve iki koltuk arası gayet aralıklıydı. Sinema salonu LCD ekran ve gerçekten çok çok aşırı büyüktü :)) 

Gelelim gittiğimiz sinemaya. 300: bir imparatorluğun yükselişi. Ben 300 spartalıya gitmiştim ve çok fazla etkisi altında kalmıştım. Ee tabi filmin 2. Si çıktığını duyduğum an yerimde duramadım ve hemen bilet alıp kendimizi sinemada bulduk. Sonuç olarak film nasıldı? Mükemmelin ötesindeydi. 

Filmin konusu; Persler ve Atinalıların karşı karşıya geldiği Artemis savaşı canlandırılmaktadır. Bu filmin baş kahramanları ise, atinalı savaşçı Themistocles ve Perşembe kralı Xerxes'dir.
300 Sparta da final sahnesi olan Xerxes'in Yunanistan'ın başkenti olan atinalı ele geçirmesi gösterilmektedir. Bu esnada Themistocles çok farklı çok özel yeni bir düşman ile karşı karşıya kalmaktadır, Artemisia. Artemisia çok acımasız ve çok entrikacı olması onu Pers ordusunun lideri yapmıştır. Aynı zamanda yunanlara duydugu büyük öfkesi artemisia' ınn daha da güçlenmesine sebep olmuştur. Filmin geri kalanı ise şuanda vizyonda. Benim nacizade fikrimi soracak olursanız, 300 Sparta'yı izlemeden bu filme gitmeyin. Bu arada filmin 3D olması da filmi, ayrı bir çekici kılmaktadır. Sanki sinema salonunda değilsiniz de, Artemis savaşının ortasında kalmış gibi hissediyorsunuz kendinizi:)) 

Bu arada önemli bir uyarım daha var ki, hamilelerin izlemesini kesinlikle önermiyorum. Kaç kere ağladım kaç kere çıkartmaya çalıştım kan görmekten sayamadım.

Hepinize iyi seyirler


15 Mart 2014 Cumartesi

Aydanın notları

Merhabalar sevgili blog severlerim,

Şimdi herkesin, "aydanın notları" nedir diye sorması üzerine böyle bir açıklama yapmayı kendimize görev edindik.

Tabi okadar yazıdan sonra bu konu birazcık kel alaka olacak ama :)) Napıyım, hiç bu kadar aydanın notlarının anlamının merak edileceğini düşünmemiştim.

Şimdi arkadaşlar, Aydanın notları demek şu demek; Ayla ve damlanın notları demektir. Blog içeriği açısındanda hayata dair herşey burada bizim yazılarımızda saklı. 

Gerçi kendimizi tanıttık ama buradan da tanıtmakta fayda var sanırım. Ayla, benim annem canım herşeyim. Damla 'da tahmin edersiniz ki benim :)) bizim birde hacıannemiz var. En değerli bilgi kaynaklarımızı aslında hacıannemizden alıyoruz yani benim saygıdeğer anneannemden. Onun dışında, annem çeşitli iş yerlerinde çalışmış ama aslen moda ve tasarımcıdır. Ve şuanda emekli. Bu arada edebiyat fakültesinde okuyor. Mükemmel yemekler yapar, anne mi anne melek mi melek birisidir. Tanıdıkça sizde anlayacaksınız karşınızdaki insanın melek olduğunu :)) Ben ise turizim ve otel işletmeciliği okudum, polonyada ise psikoloji eğitimi aldım. 5 ay once evledim 3,5 aylık hamileyim :)) annemle de en büyük hobimiz herşeyimiz gelecekteki planımız güzellik evi açmak. Bu yolda kendimizi geliştirerek ilerliyoruz. 

Aslında birde yemek sitemiz var, www.lezzetinsirri.com yeni açtık sitemizi. Inşallah bu siteninde hakkını vereceğiz. Üyemden sitesi sonucunda da kitap basmayı düşünüyoruz. Tabi bunlar bizim sadece küçük çapta hayallerimiz :)) Büyük olan hayallerimiz de henüz bizde saklı :))

Peki biz bu blogu neden mi açtık? Biz yazmayı, araştırmayı, bildiklerimizi aktarmayı çok seviyoruz. Cilt bakımında, psikolojide ve diğer herşeyde kendimize güveniyor emin olduğumuz bilgileri sizinle paylaşıyoruz. Umarım bloğumuzda sıkılmadan, yazılarımızı okuyorsunuzdur. Şimdilik bu kadar. Yarın kaldığımız yerden devam etmek üzere hepinize iyi akşamlar, kucak dolusu sevgililer 

Bebişimizden haberler var :)))

Merhabalar sevgili blog severlerim,

Bugün sizlere bebişinden bahsetmek istiyorum. 

Dün doktor randevumuz vardı. Ve dün tam olarak 3. Ayımız bitti. Bebeğimizi görmeye gittik anneannesi ve babasıyla :) doktorumuz önce normal ultrasonla baktı. Herşey normal gözüküyor boyu 5,5 cm olmuş dedi. Kilosu falan herşeyi yerinde hiç bir problemi yok dedi. Daha sonra benim cinsiyet konusunda yaptığım ısrarlarıma dayanamadı ve 4 boyutlu ultrasonla görüntülemeye başladı. %65 kız gözüküyor dedi ve sonra biz den sevinç çığlıkları görünce direk ya ama yapmayın değişebilir henüz kesin değil sonra erkek olursa üzülürsünüz diyince hemen kendimize geldik.

Annem sordu, nerden biliyorsunuz, nasıl tahmin yürüttünüz diye sorunca doktor açıklamaya başladı erkek genital organı 11. Haftada oluşmaya başlıyor eğer oluşsaydı burada olurdu ama şuan öyle birşeyden bahsetmek mümkün değil dedi. Ama cinsiyet değişebilir belki şuan gözükmüyordur belki ben göremiyorumdur kesin olarak birşey söylemek için şuan çok erken dedi.

Artık 3. Aya girdiğimiz için her türlü diş tedavisi de yaptırabilirsin, ister çektir ister kanal tedavisi yaptır bebeğinin organları oluştu dedi ve bunun için diş doktoruma imzalı kağıt yazdı.

Geçen hafta gittiğim devlet hastanesinde ki acemi! doktor idrar kültürümün sonucuna göre lökosit değerim 6 çıktığı için idrar yollarında enfeksiyon var demişti. Bir kullanımlık toz antibiyotik vermişti ve bunu iç bol su tüket dedi. Ben sormuştum hani oldu da geçmedi ne olur demiştim, bebeğini kaybedersin demişti!! Kendi doktorum ise, idrarında enfeksiyon yok, idrar verirken akıntı düşmüştür bardağa öyüzden öyle çıkmıştır dedi.

Kanım, vitaminim herşeyim yerli yerindeymiş vitamin ilacı vermeyi uygun bulmadı. Herşey doğa da var, doğadan alabilirsin gerekli olan tüm vitaminlerini dedi. Bulantın yok dimi dedi, şuan için yok dedim. Tamm ozaman vitamine de ihtiyacın yok dedi.

Sırtım ve suratım sivilce tarlası gibi tolduğu için bir ilaç verdi onu sürmeye başladım.

Ve son olarak 13. Hafta içerisinde olduğumuz için, 2 li testte birazcık geç kalmışız. Hemen salı gününe Kadıköy Medipol hastanesi Hakan beye randevu verdi. Benim doktorum kim mi? Kadıköy medipolde Cevahir hanım. Kendisi gerçekten mükemmel bir doktor. Ve çok dobracı birisi. Neyse doğru onu söyler. Kesinlikle tavsiye ederim. Bu zamana kadar sorduğum tüm sorulara cevap verdi hemde hiiiiç sıkılmadan.

Bu da sizlere bebeğimin fotoğrafı maşallah diyin kütükten bakarken :)

Bu normal ultrasonumuz :))


Buda 4D ultrasonlarımız :))





Hadi kalın sağlacakla :))



13 Mart 2014 Perşembe

Toner sepeti

EMerhaba sevgili blog severlerim,

Bugün sizlere tonere ihtiyaç duyduğunuz zaman, makul ücretlerle ihtiyacınızı karşılabileceğiniz mükemmel bir internet sitesi adresi vereceğim. İnternet'e Toner sepeti yazdığınız zaman karşınıza çıkacaktır. 

Peki nasıl bu kadar ucuza karşılıyorlar diye sorabilirsiniz içinizden. Bu sorunun cevabı çok açık. Toner sepeti, tonerlerini Çin'deki bir imalatçıdan satın almaktadır. Ee üretim Çin'de olunca da maliyeti oldukça makul oluyor. Yalnız bedava gibi düşünmeyin. Çünkü Çin'den buraya tırlar vasıtasıyla gelmekte ürünler. Gümrük vergisi, katma değer vergisi derken fiyatlar biraz artıyor tabiki. Lakin Türkiye de ki toptancılarında merkezi halindedir, www.tonersepeti.com.tr. Ee sizde toptancıların aldığı fiyatlarla tonerlerinizi satın almak isterseniz hiç vakit kaybetmeden Toner sitesini ziyaret edebilirsiniz. 

Toner sepetinin referansları varmı?
Tabiki var. Tatilstil, bölge hastanesi, özel muayene, Atlas Edu yurtdışı eğitim, tekstil caddesi ve ürün satın alan toptancılar diye sıralanabilir, hatta listemiz daha da uzayabilir :))

Peki tonerlerin kalitesi nedir? Firma 1. Kalite muadil tonerler satmaktadır. 
Muadil tonerler ve orjinal tonerler arasında ki fark ise, orjinal tonerler çok daha pahalıya satılırken, ikisinde de baskı kalitesinde herhangi bir problem yoktur. Dolum toner ise kesinlikle önermiyorum. Neden derseniz? Bir kere tonerin yarısı dolduruluyor ve o şekilde satışı yapılıyor. Fiyatı arasında ise bizim tonerlerimizden %20 daha uygun satılmaktadır. Yalnız dolum toner alıp tasarruf yaptığınızı düşünmeyin, neden derseniz dolum tonerler yazıcının mekanizmasını bozmaktadır. Dolum tonerleri genel olarak kırtasiyeler satmaktadır. 

Toner sepetinde kredi kartı ile ödeme yapılabilmekte ve güvenceniz açısından kapıda ödeme olanağı da sağlanmaktadır. Koşulsuz ve şartsız, satılan ürünler 15 gün içerisinde geri almaktadır. Ve en güzeli de KARGO ÜCRETI ÖDEMEDEN tonerlerinize sahip olabilirsiniz. Türkiye'nin neresinde olursanız olun, kargo ücreti yok :))

Peki ben bunları nasıl mı biliyorum? Tanıdıklarım ve ben olmak üzere tüm tanıdıklarım Toner sepetinden, Toner alıyoruz. Şuana kadar hiç bir sorun yaşamadık. Bu sebepten dolayı ben sonuna kadar kefilim arkadaşlar bu siteye =))

Size Toner sepetinden güzel alışverişler diliyorum :))


12 Mart 2014 Çarşamba

Tüyleri azaltan maske

Merhabalar hepinize,

Şems Arslan'ın tarifleri arasında bulduğum muhteşem bir iksir, yeniden bizimle. Tee Osmanlı'dan öncesine dayanan ve kesinleşmiş bir tarif. Hiçte zor olmayan bir tariftir bu. Lütfen not edelim.

MALZEMELER:

Kahve telvesi ( tercihen menenjit kahvesi)
Karbonat

YAPILIŞI:

Kahve ve karbonat bir yerde karıştırılır. Yüz hariç istenilen her bölgede uygulama yapılabilir. Yumuşak dokunuşlarla tüylerin azalması istenilen bölgeye sürülür. 24 gün boyunca günde iki dakika olmak şartı ile uygulama yapılır. Uygulama sonucunda azalmayı hissedeceksiniz.

Hadi kolay gelsin hepinize :)

Sokrates kremi

Merhabalar sevgili blog severlerim,

Bugün sizlere sevgili Şems Arslan'ın muhteşem cilt bakım maskelerinden bir kaç alıntı yapacağım. Ben hayatımda bu kadar doğal, bu kadar kaliteli bir cilt bakım uzmanı görmedim. Saygıyla selamlıyorum Şems Arslan'ı buradan.

Peki nedir bu Sokrates kremi?
Yaklaşık 1000 yıldır doğamızda olan bu tarif Şems hanım sayesinde bugün bizlere aktarılıyor. Bu krem eklem ağrılarına, kireçlenme, ödemlere, romatizmal ağrılara, öksürüğe, herhangi bir ağrıya, bel ve boyun ağrılarına inanılmaz iyi gelmektedir. Şimdi tarifi sizlere de aktaracağım, lütfen not edin.

MALZELEMER:

500 gr Çam ağacının iğnesi
250 gr tereyağ
Güveç kabı
Aliminyum

YAPILIŞI:

Çam ağacının iğneleri güveç kabı şeklinde parçalara ayrılır. Güveç kabının en alt kısmına bir tutam tereyağ koyulur. Tereyağının üstüne çam iğneleri dizilir. Çam iğnelerinin üzerine tereyağ koyulur sonra yine tereyağının üzerine çam iğneleri koyulur. Sonra da tereyağ sürülür. Artık güveç kabı dolmuştur. Burada önemli olan nokta tereyağ sürerek başlanır, tereyağ sürülerek bitirilir. Son olarak güveç kabı, aliminyum folyo ile sarılır ve fırına koyulur. Fırında 30-50 derece arasında 3 saat süre ile bekletilir. Karışım yavaş yavaş kendini salar. Bizim istediğimiz de karışımın yavaş yavaş kendisini salmasıdır. Karışım fırından çıktıktan sonra süzgeç yardımı ile süzülür ve cam kavanozda saklanır. Karışımı oda sıcaklığında değil, buzdolaplarında muhafaza etmeliyiz. Bu şekilde bu krem bozulmadan 1000 yıl bile durabiliyor.


Hamilelikte bulantı önleyen çay

Günaydınlar sevgili blog severlerim,

Bugün sizlere hamilelikte herkesin yaşadığı bulantıları önleyen çayın tarifini vermek istiyorum. Ben dün yaptım gerçekten bulantılarım birazcık hafifledi. Yine Yasemin Bradley' in tarifleri arasından biridir. Teşekkür ediyoruz buradan Yasemin Hanım'a.

Malzemeler: 
1 litre kaynar su
Taze zencefil
Yarım limon suyu
Yarım limon halkaları
3 yemek kaşığı bal

Yapılışı: Tüm malzemeler 1 litre kaynar suyun içerisine koyulur. 5 Dakika'dan fazla kaynatılmasını önermiyoruz. Fazlası bitkilerin faydasını en aza indirebilir. 5 dakika sonra bardağımıza servis yapıp, afiyetle içiyoruz ve hamilelikten kaynaklanan bulantılarımız azalıyor. 

Hadi afiyet şeker olsun :))

11 Mart 2014 Salı

Sağlıklı cips tarifi

Merhabalar, 

Bugün size Yasemin Bradley' in sağlıklı cips tarifini, sizinle paylaşmak istedim. Hepimizin zaman zaman cips istemiştir canı ki, ben şuan da hamile olduğum için canım böyle abuk subuk şeyleri çekiyor. Bunun için araştırdım ve bu tarifi buldum. Eee sonuç olarakta sizinle paylaşmak istedim. Hadi not edin sizde bu tarifi,

Malzemeler; 

Zeytin ezmesi yada sürme peynir
İki adet yufka
Fırın ve fırın tepsisi

Yapılışı; 

Birinci yufkanın üzerine zeytin ezmesini yada istediğimiz diğer ek gıdayı sürüyoruz. Ve diğer yufka ile bu yufkanın üzerini kapatıp baklava dilimleri gibi keseriz. Tabi tüm bu hazırlıklar tepsinin üzerinde yapalım ki, hazırlanışı kolay olsun. Daha sonra fırına verip kıpır olana kadar bekletiriz. Burada ki ipucu yufkaların çok çok ince olmasıdır. Yufkalar ne kadar ince olursa okadar cipse benzer.

Fırından çıkarttıktan sonra da albenisi yüksek olan kapalı kavanozlara koymalıyız. Hadi hepimize afiyet şeker olsun :))


Sığır iliği saç maskesi

Merhabalar,

Size muhteşem bir tarifle geri geldim. Evet duyunca ilk olarak mideniz bulanacak ama sonra farkı görünce anlayacaksınız ki çok doğru bir uygulamaymış. Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ediyorum...

Malzemeler

150 gram sığır iliği
50 gr saf zeytinyağı
50 gr kavakta yağı

Uygulama: 150 gr sığır iliğini bir çay bardağının içinde iyice kaynatın. Daha sonra ise kaynayan suyu iyice süzün. Yağı yada suyu hiç farketmez, (kafanız hiç karışmasın) oluşan sıvıya zeytinyağı ve lavanta yağını karıştırın.
Haftada bir defa saçlarınıza sürmeniz sonucunda muhteşem bir şekilde hem yeni saçlar oluşacak hemde saçlar çok çabuk uzayacaktır. Benden söylemesi. Yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bende cuma günü bu tarife başlayacağım.

Unutmadan söyleyeyim, kafanıza bu karışmı sürdükten sonra 1-2 saat boyunca streeç filmle kafanızı sarıp beklemeniz gerekiyormuş ki, sonuç olarak iyice vitamini alsın saç derimiz diye.

Hadi hepimize kolay gelsin :))

Çocuklarınızın boyunun uzaması için mükemmel bir tarif

Merhaba sevgili blog severlerim,

Bugün size bebeklerimizin gerçekten boyunu uzatan bir tarif vereceğim. Her ne kadar doktorlarımız kemik suyunda fazla vitamin yok,kemik suyunu haşladığınız anda sadece kemiğin yağını içersiniz, kolesterol yapar bebeğinize zarar vermeyin deselerde, bizi annelerimiz kemik suyuna çorba ile büyüttü. 

Dün bir arkadaşımdan duydum. Arkadaşım, okulda bir öğretmen. Ve okulunda ki bir öğrencinin boyu, diğer arkadaslarından oldukça uzun olunca arkadaşımda dayanamamış kenara çekmiş, selvi boylu öğrencisini. Berkan, boyun diğer arkadaşlarına göre oldukça uzun. Anne ve babanın boyu ise, çok fazla uzun olmamasına rağmen senin bu yaşta böyle boyunun olması çok şaşırtıcı. Nasıl besleniyorsun sen diye sorması sonucunda annesinin bebekliğinden beri kemik suyuna sebze çorbası içirdiğini söylemiş. 

Ee malum o arkadaşımızın da iki ay sonra bebeği olacağı için hemen annesiyle iletişime geçmiş. Ve konuşmalar sonucunda boy uzatan yemek tarifini almış ve direk benimle iletişime geçti :)) Buradan yeniden teşekkür etmek istiyorum sevgili arkadaşım Yeşim'e :))

Malzemeler,

250 gr havuç
250 gr patates
1 baş kereviz
Yarım kilo ıspanak
1 adet soğan 
1 adet limon
1 kg Sığır kemiği

Yapılışı: Sığır kemiği ve limon 10 bardak suda haşlanır. Limon koyulmasının sebebi ise kemikte tüm vitamin ve kalsiyumu suya çıkartması içindir. Havlama sona erdikten sonra, süzgeç yardımı ile suyu süzülür. Tencereye tüm malzemeler ve ilave olarakta tüm kökü olan sebzeler konulabilir. Eğer bebeğimiz çok küçük ise, rondoda ezilerek tencereye koyulabilir. Arkasından kemiğin suyu ile kaynatılabilir. 




Dilerseniz kaynama işlemi bittikten sonra, buzluk kabına konularak dondurulur ve buzluktan çıkararak çorbalarınızın içine atılabilirsiniz. Sonuç olarak bebeklerimizin boyu upuzun olacak bu çorbayı içtiklerinde :))



8 Mart 2014 Cumartesi

Bebek isimleri

Merhaba sevgili blog severlerim,

Bugun sizlere bir anne ve baba adayı olarak beğendiğimiz isimleri paylaşmak istiyoruz. Her anne adayının anne olduğu günden itibaren yaşadığı belirtiler dışında bir konuda cinsiyet merakı ve ardından koyacağı isim olur. Bir bebeğe isim koymak aslında çok kolay gibi gözükse de aslında zordur. Bende hamile olmadan önceye kadar isim kitaplarını gördükçe amaan ne gereksiz şeyler bunlar resmen para tuzağı gözüyle bakardım. Aa şimdi acaba hangi isim kitabını alsam daha iyi olur, acaba hangi isim kitabında ki isimler daha kapsamlı ve açıklayıcıdır diye araştırmalar yapıyorum :))

Peki neden önemlidir bir bebeğe isim koymak? Çocuğumuzun doğumundan yaşlanmasına kadar bu isimle çağrılacaktır. Bir tel bu dünyada değil, ahirette de sualleri bu isimle sorulacaktır. Oyüzden bebeğimize isim seçerken her zaman çok fazla araştırma yapmalıyız. Bir isim, kişiliğin aynasıdır derler ve bu çok doğru bir söz. Örneğin benim ismim Damla, ve gerçekten ismimi yansıtıyorum. Tabiri caizse Damla gibiyim :) çok ince çok zayıf lakin uzun boylu bir kızım :) 

Şimdi size derlediğimiz yani beğendiğimiz kız ve erkek isimlerini paylaşmak istiyoruz. Eğer ki sizinde aklınıza hiç duyulmamış yada az duyulmuş ve anlamı güzel isimler gelirse bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.

KIZ İSİMLERİ 

Aysima: Güzel yüzlü
Belinda: Aşık olunan güzellik,önsezileri güçlü kişi 
Ceylin: Sakin
Duha: Kuran'da 93. Sürenin adı
Ecir: Sevap, Aziz sevgili
Ecrin: Allah'ın hediyesi
Efsa: Cennet ırmaklarından biri
Elvin: Cennet çiçeği
Elyesa: Hz elyesa
Erva: Çok genç, güzel ahlaklı kız
Esilya: Cennette açan çiçek
Eslem: Kendini tümüyle Allah'a adamış bayan 
Mihrace: Hindistanda prenseslere verilen unvan
Milanda: Benim güzel kızım 
Sidelya: Yıldız çiçeği
Şura: Kuran'ı Kerim'de bir sürenin adı 
Henna: Kına ağacı
Hifa: Mekke'nin en güzeli, Allah'ın rızasını kazanmak için yaşayan Müslüman bayan
İlay: Ülkenin en güzeli
İleyza: Cennette ki ilk çiçek 
Kayla: Kötülükten uzak, masum
Katre: Damla
Laden: Pembe çiçekler açan 
Meyra: Parıldayan ışık
Mihra: Bir kuyruklu yıldız adı
Müçek: Öpücük, buse
Tuğles: Eski Mısır kraliçesi
Tusem: Cennette esen rüzgar 
Tilya: Ihlamur çiçeği 
Tanem: Tek olan benim tanem birtanem
Umay: Hayvanları ve çocukları koruyan tanrı
Yazmira: Evrendeki en parlak yıldız
Yade: Hatıra, anı 
Yüsra: Sol taraf, inşirah ve talak sûrelerinde geçer

ERKEK İSİMLERİ

Asrın: Bu asra ait
Ardıç: Güzel kokulu yapraklarını kışında dökmeyen ağaç+
Ayaz: Duru ve dingin havada çıkan kuru soğuk 
Duha: Kuran'da 93. Sürenin ayeti
Ebrar: Hayır sahibi
Erva: Cesur yiğit adam
Hana:Uğur getiren
Hera: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrı
ldız: Yıldız, gündönümündn 10 gün önceki gün 
Ilgım: Serap belli belirsiz gorunme
İkra: Hz Muhammed'e inen ilk vahi
İmer: Hayvansever
İmen: Can, ruh, kayınağacı
Karan: Kahraman, yiğit
Kurhan: Uğur getiren kağan
Kayra: Tanrı yardımı
Kayral: Yardım, destek
Manas: Kırgızların ulusal destanı 
Mahra: Değerli kimse
Meriç: Ege Denizi'ne dökülen ırmak
Merih: 9 gezegenden biri (Mars)
Miraç: Hz Muhammed'in göğe çıkışı 
Ogan: Barış tanrısı, gök tanrısı 
Özlihan: Ülkenin hanı, reisi
Sıraç: Nur saçan, ışıklı
Serkut: Mutlu, şanslı kişi
Serter: Dert erkek
Sertan: Gecenin en karanlık anında dünyaya gelen
Talaz: Kasırga, fırtına
Tanhan: Şafak, kağan
Tamay:  Dolunay
Targun: Mahçup, sıkılgan
Tugan: Küçük ırmak çay akarsu, doğan
Tuğser: Baştacı
Tanalp: Şafak gibi aydınlık yiğit
Tekce: Biricik ve benzeri olmayan
Tökmen: Çekici, yakısıklı 
Tuğsal: Parlayan kılıç
Tunga: Alpertunga, yiğit 
Turaç: Eti yenen av kuşu
Tunam: Benim olan tuna 
Tuğra: Osmanlı imzası
Tümay: Bütün ay
Tuğşat: Allah tarafından tuğ ile ödüllendirilmiş kimse
Tuğtekin: Tuğlu şehzade, şehzade
Tuğrab: Topraktan gelen
Turab: Hz Ali'nin lakabı
Urhan: Yüksek rütbeli han
Urgun: Vurulmuş, vurulan, vurgun
Uraz: Şans talih
Uytun: Kutsal, ulu
Uzay: Boşluk
Yaser: Bolluk bereket
Yekta: Tek, eşsiz
Yekru: Bir yüzlü iki yüzlü olmayan, güvenilir dost
Yuşa: Hz Muhammed'in yiğeni

Beğendiğimiz işte isim listemiz bunlar. Evet evet oldukça fazla dimi? İşte insan karar veremiyor. Sizce ne olmalı bebeğimizin ismi? Bu liste içerisinde en beğendiğiniz ismi bizimle paylaşırsanız seviniriz. Oy birliği ile fazla olan ismi bebişimize koymayı tasarlıyoruz. Hadi blog severlerim bu konuda bize yardımcı olun olur mu? Yardımlarınızı bekliyoruz.

Hayırlı haftasonları diliyoruz biz size :))







Şifalı zayıfla

Berrin Yiğit'ten şimdi de sizlere şifayla zayıflama tarifi veriyorum. Amaan not etmeyi unutmayın.

2 dilim kaşar peynir
2 yemek kaşığı dolmadık fıstık
1 avuç nar
Roka
Keten tohumu
Yulaf ezmesi

Bu ürünlerin hepsini karıştırıyoruz. Yanına da en fazla 2 dilim kızarmış ekmek yiyoruz. Ve doymaya çalışıyoruz :)) ee malum yaza geliyoruz ve göbekte ki yağları eritmemiz şart :)) 


DETOKS SALATASI

Beyaz lahana
3 yemek kaşığı lor 
1 adet yeşil elma
3 adet ceviz
1 avuç kuru üzüm
Hardal
Zeytinyağı
Limon

Yine kızarmış iki dilim ekmekle afiyetle yenilebilir. Zaman zayıflama zamanı.

Ne demiş atalarımız "kahvaltınızı zengin gibi, öğle yemeğimizi orta sınıf gibi, akşam yemeğinizi de fakir gibi yiyin."


Yağları yakan çay

Merhaba sevgili blog severlerim,

Sizlere televizyon izlerken duyduğum muhteşem bir çay formulünün tarifiğini vermek istiyorum. İşte menkenlerin gizli sırlarından biri. Hadi hemen not edin bu tarifi bir kenara. Her gün içilebilecek ister sıcak, ister soğuk hiç farketmeyin tamamen sizin damak zevkinize kalmıştır. Ama ben sıcak içilmesinden yanayım. 

İŞTE TARİFİ,

2 yemek kaşığı elma sirkesi
1 tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı karanfil
1 bardak kaynar su
Bir tutam yeşil çay otu
Bir tutam mate yaprağı
2-3 diş sarımsak

Tüm malzemeleri kaynar suyun içine atıp 5 dakika bekleyin. Malzemeleri kaynatmayın. Kaynatırsanız bitkilerin vitamini ölebilir. 

Yaza gelmeden önce yağlarından kurtulmak isteyen herkese önerilir. 

Hadi afiyet olsun :)

7 Mart 2014 Cuma

Maden suyu toniği

Merhaba sevgili blog severlerim,

Şimdi size doğanın bize sunduğu şifalı içeceğin nimetlerini aktarmak istiyorum. 

Gelişme çağında ki çocukların kalsiyum demir çinko gibi minerallere bizlerden daha çok ihtiyaçları vardır. Maden suyu ihtiyaç duyduğu tüm mineral ve vitaminlerini karşılamaktadır.
Maden suyunun içerisinde ki florür sayesinde dişlerin sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlar.
Maden suyunun içerisinde ki kalsiyum sayesinde ise çocukların kemikleri daha güçlü olur.
Düzenli olarak maden suyu tüketen insanlarda böbrek taşı gibi bir sorunla karşılaşmazlar.
Hamilelik döneminde ve emzirme döneminde içilen maden suyu bebeğin ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineralleri karşılanmasında önemli rol oynar.

Maden suyun kanıtlanmış hatta rastlanmış hiç bir zararına rastalanılmamıştır. O yüzden gönül rahatlığıyla içebiliriz :)) 

Peki vücudumuz için yararına değindik. Ee peki cildimiz?

Maden suyunun içerisinde ki asitlik sayesinde ciltteki gözenekleri açıcı bir etkiye sahiptir.
Cildin üzerinde anlaşılır bir şekilde rahatlık sağlar.
Cildi gerginleştirerek pürüssüzlük kazandırır.
Cildin üzerinde yer alan kir ve yağı temizlemesini sağlar.

Peki maden suyunun cilt bakımını nasıl yapacağız?

Cilt temizleme jeli ile öncelikle yüzümüz yıkanır.
Havlu ile değil, havlu kağıt ile yüzünüzü nazik bir şekilde kurulayın.
Daha sonra ise temizleme sütü pamuğa damlatılarak yüzümüzü sileriz.
Sonra ise maden suyunu pamuğa damlatarak yüzünüzü bu seferde maden suyu ile silin.
Sonrasında ise nemlendiriciye ihtiyaç duymadan uyuyabilirsiniz.

Bu bakımı yatmamıza yakın yapın ki cildimiz maden suyu ile gece boyunca yenilensin. Bir de cildimiz gece 10 dan sonra yenilenmeye başlamaktadır. Nacizade tavsiyemdir ki, gece 10 dan itibaren bakımlarınızı yapmış yatağınıza yatmış olmanızdır.



Hayırlı günler sevgili blog severlerim 


 

6 Mart 2014 Perşembe

Sağlık deposu içecekler

Merhaba blog severlerim,

Sabahları evimi şenlendiren ilk program Kanald de ki doktorum programı, ikinci program ise startv de ki melek programıdır. İkisinde de birbirinden faydalı bilgiler paylaşılmaktadır. Bugün size startv de izlediğim ve hafızama not ettiğim bilgileri aktarmak istiyorum. Bugün için başta Melek Baykal'a böyle bir program hazırladığı için teşekkür ediyorum. Sonrasında programına davet ettiği şirin mi şirin, sevgili beslenme koçu Miyase Bülbül'e teşekkür ederim, bize böyle tarifleri aktardığı için.

C VİTAMİNİ DEPOSU

1 adet elma
2 adet salatalık
3 adet portakal
1 avuç nane
1 adet kivi

Bu vitamin deposu sizi kesinlikle soğuk algınlığından, gripten herşeyden koruyacaktır. Fazla şeker alımını önlemektedir. Tadı da müthiş güzel ve lezzetlidir. Şiddetle tavsiye ediyorum.

KIRMIZI SAĞLIK KAYNAĞI İÇECEK

2 adet havuç
1 adet pancar
2 adet keremiz sapı
1 adet tatlı kırmızı elma

Bu kırmızı vitamin deposuda, sizin kalbinizi koruyacak ve sağlıklı bir gün geçirmenizi sağlayacaktır. 
Benim tavsiyem, 1. verdiğimiz vitamin deposu tarifiyle değişimi olarak hergün tüketmeniz.

PROTEİN DEPOSU İÇECEK

1 su bardağı badem sütü
1 su bardağı organik keçi sütü
1 su bardağı yaban mersini
1 su bardağı çilek
3 su bardağı buz 
2 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu
1/4 su bardağı elma suyu
1 çorba kaşığı organik bal

Tüm malzemeri mikserde karıştırın. Daha sonra fazla beklenmeden için. İşte bu mucizevi bir tarih. Özellikle de benim gibi vejeterjan olanlar için bir mucize :)) sadece akşam yemeği yerine bile tüketebilirsiniz. Oldukça besleyici ve tok tutucu bir tariftir. Ben yaptım ve afiyetle tükettim. Televizyonda görünce canım çekti de :)) Hadi afiyet olsun sizede :)

GREYFURTLU HAVUÇ PUDİNGİ

2 adet havuç
1 adet greyfurt
Tarçın
1/2 alkali su
4 adet kuru hurma
2-3 adet nane yaprağı

İşte size son tarifimiz. Tamamen doğal evimizde hazırlayabileceğimiz puding tarifidir. Tabii vitamini de cabası. Kusura bakmayın gece gece hepimizin canını çektirdik ama artık yarına kadar dayanalım. Bu saate olmaaaaz boyle bir puding hazırlığı. Sonra kalori olarak bize geri dönebilir. Rabbim korusun hepimizi kilolardan :)) 

Hadi hayırlı akşamlar sevgili blog severlerim 

5 Mart 2014 Çarşamba

Hamileliğin 3. Ayı

Herkese hayırlı cumalar dilerim,

Ben bugün hamileliğimin 10+0 günündeyim. Yani 11. Haftama girmiş bulunmaktayım çok şükür :))
Şimdi sizlere 3. Ay içerisnde yaşadıklarımı anlatmak istiyorum.

Hamileliğin 3. Ayı demek, 9. Hafta ile 12. Haftalar arasını kapsamaktadır.
Bu ayda hamile oldugumuzu daha iyi anlamaktayız. Nasıl mı? Artık ultrason fotoğraflarımızda bebeğimiz bir embriyo gibi değil de kücük bir bebek gibi gözukmektedir :)

Bu ayın getirdiği sıkıntılar ise,

Mide bulantıları ve mide de yanmalar
Vücut ve yüzde sivilcelenmeler
Vijanadan akıntı miktarında artış
Duygusal dalgalanmalarda fazlalaşma
Kasık ve karın ağrıları
Göğüslerin dolgunlaşması
Baş dönmeleri
Yüzde kuruluk
Vücutta çatlaklar 

Şeklinde sıralanabilir. Ben şunu bilir şunu söylerim mide bulantısı kadar berbat birşey olamaz. 10. Haftama kadar bir fiil bu bulantıları çektim. Şimdi bittimi? Hayır nerdee? Hala devam ediyor ama gecen hafta ağzıma tek birşey süremezken şimdi bir kaç şey yiyebiliyorum. Mide bulantılarımda hiç mi birsey yiyemedim? Tabi ki yedim ama nasıl? Susamlı çubuk, yoğurt ve meyve işte sabah akşam yediğim tek menüm buydu bazen çubuk karakterin yerini ekmek alıyordu tabi. Kokulara hassasiyetim ise son derece yüksek. Kendi parfüm kokumdan bile iğreniyordum.

8 yıl boyunca az cok sigara içen bir insan olarak 6. Haftamda sigarayı bıraktım. Aslında ben bırakmadım bıraktırıldım :) bebişim sağolsun.

Yüzüm vücudum resmen kağıt gibi. Ne kadar nemlendirirsem nemlendireyim kupkuru. Bu sebepten her yerimi sivilceler kapladı. Suratımda uçuk cıktı yine ( kötü gün arkadasım uçuklar ). Ama devam bol bol nemlendiriyorum. Yüzüm için cok iyi bir krem aldım markası REN. Gerçekten müthiş bir krem. 

Vücudumda çatlak oluşmasın diye de lierac krem aldım. Sabahları lierac krem akşamları da özel yağ karışımımı sürüyorum. Yağ mı krem mi diye soracak olursanız ise yağlar benim tercihim. Neden mi? Bu tür yağlar doğal olduğu için benim herzaman daha cok hosuma gitmiştir. Vücudumu cok iyi nemlendirdiğini düşünüyorum.

Akıntılarım ise çoğunlukla beyaz. Ara sıra sarı oluyor ama kokusuz oluyor. Bunun için günlük ped kullanıyorum kokusuz olanlardan. Ama sık sık değiştiriyorum mikrop kapmaması için. Eğer ki sizde günlük ped kullananlardansanız benim gibi, sık sık değiştirin. Günde en az 2 defa. 

Karın ve kasık ağrılarım içinse bol bol su içiyorum. Bol bol su içmek hem bebeği korur hemde kasıkta ağrıları azaltırmış. Size tavsiyem eğer ki sizde hamileyseniz benim gibi, günde en az 2 litre su için. Cunku bebeğiniz bu içtiğiniz suyun içerisinde duruyor ve o suyun içisinde kendisini koruyor.

Bu da size süprizim :))



Gününüz güzel geçsin sevgili blog severlerim

Babalar bebekleriyle nasıl vakit geçirirler?

Merhabalar hepimize,

Anne bebeğiyle çok fazla ilgilenebilir. Her dakikasını çoçuğuna adayabilir. Bu süreçte zaten anneyle bebeğin iletişimi oldukça yoğun oldukça sağlam olabilmektedir. Peki ya unutulan babalar? Babalar bu süreçte nasıl davranmalı? Bebeğiyle nasıl vakit geçirebilirler? İşte size derlediğimiz maddeler. Buyrun hep beraber okuyalım...

1. KANGURU KULLANIN

Evin işlerini yaparken kanguru ile bebeğinizi de taşıyarak bebeğimizde daha fazla vakit harcayabilirsiniz. Evi toplarken, sürüpürken yada bulaşıkları toparlarken hatta evde yapabileceğiniz küçük yürüyüşlerde bebeğinizi de yanınızda alırsanız hem bebeğinizle daha fazla vakit geçirmiş olacaksınız hemde bebeğinizin çok hoşuna gidecektir sizinle vakit geçirmek.

2. BAKIŞMA YARIŞMASI

O da ne demek şimdi? Bu şöyle ki, birisine bakmak cesaret işidir ya, bir baba olarak bebeğinize cesaretinizi gösterebilirsiniz. Bebeğiniz için bakışmak yada karşısında duranın suratını incelemek çok eğlenceli birşeydir. Sizde küçük bebeğinizle aranızda BAKIŞMA yarışması yapabilirsiniz. Nasıl mı olacak? Bebeğimize bakmaya başlayın, bebeğinizin dikkatini direk çekecek ve bebeğinizde size bakmaya başlayacaktır. Acaba kim çekecek önce gözlerini? Hadi oynayın sonucu da bize bildirin. İyi eğlenceler :))


3. BEZİNİ DEĞİŞTİRİN

Evet yalnış duymadınız. Bebeğinizin bezini değiştirin. Neden mi? Bebeğinizin bezini değiştirirken hem iletişim kurma zamanınız olacak hemde dokunma yoluyla aranızda pozitif bir iletişim olacaktır. Ee herşey anneden beklenmez dimi? Hadi bakalım babalar bebeğinizle aranızda iletişimi arttırmak istiyorsanız birşeylerin elinden de siz tutacaksınız. Kolay gelsin :))


4. BİRLİKTE BANYO YAPIN


Banyoyamı gidiyorsunuz? Hemde yapayanlız. Aa olmaz !! Hemen bebişide alın. Omzunuza dayayıp beraber banyo yapın. Bu aranızda ki iletişimi kuvvetlendirecektir. Şimdiden sıhhatler olsun :)


5. BEBEĞINİZ HASTA

Eşiniz aradı. Bebeğinizin ağladığını ve susturamadığını söyledi. Sanırım hasta diyerek kapattı telefonu. Peki şimdi siz ne yapıyorsunuz üstelik çalışıyorsunuz da...

Ee durmayın hadi doğru eve. Bu dakikalar sizin için çok önemli. Bebeğiniz hasta olabilir üstelik size de ihtiyacı olabilir. Herseyi geçtik sizi özlemişte olabilir. Ve şuanda da sizi istiyorlar yanında. İşte bu anda bebeğinizin yanında olmanız bebeğinizin özgüvenini oluşturacaktır. Amaan küçücük bir bebek ne anlar özgüvenden demeyin. Bebeklerin bilinçaltı  0-3 yaş arasındayken oluşur.



6. BOL BOL FOTOĞRAF ÇEKİN

Bebeğiniz 2 aylıkta olsa 3 yaşında da olsa büyüdüğünde ilk soracağı sorulardan biri baba yada anne benim bebeklik fotoğrafım yokmu olacak. İşte bu anda bebeğinizin önüne çok güzel fotoğraflar serebilmeniz bebeğiniz için çok önemli. Ben şimdiden her ay ki ultrason fotoğrafımızı saklıyorum. 3 tane fotoğrafımız var elimizde :))

Size küçük bir tüyo: Bebişinizin suratına bakın ve farklı farklı mimik hareketleri yaparak bebeğinizin suratını çekin. Inanılmaz renkli fotoğraflar ortaya çıkacaktır. Hem neşeli, hem sinirli, hem meraklı bi sürü fotoğraf :)) hadi bakalım iyi eğlenceler :))


7. KESTİRME VAKTİ

Bugün bebeğimizle çok yorulduk yoğun aktiviteler yaptık sonucunda ise bir hayli yorulduk. Azıcık kestirsek mi şuracıkta acaba :)) 
Öğle uykularına bebeğimizin oldukça ihtiyacı vardır. Aslında kimin yokki? Hadi bakalım alın bebeğinizi kucağınıza yatak odanız hariç salonda bir kanepenin üzerinde azıcık kestirmenin kimseye bir zararı olmaz. Peki neden yatak odası hariç? Çünkü yatak odasında bir kere bebeğimizle yatmamız sonucunda bebeğimiz buna alışır ve devamlı ister. Siz birsey olmaz 1 saatten dersiniz ama aslında çok şey olur. Bebeğimiz herşeye alışabilecek bir yapıdadır şuanda. Hayatı yeni yeni şuanda bizim sayemizde öğrenmektedir. Eğer bir kere yatağımızda yatırırsak orayı hemen yatağı benimseyebilir ve yatmak için orayı ister.

Salonda ki kanepede uyumak için iyidir :)) Bebeğinizi koynunuza alarak üstünüze de bir pike atarsak eğer kısa bir kestirme yapabiliriz. İyi uykular dileriz size :)




Çikolata maskesi

Merhaba sevgili blog severlerim,

Mükemmel bir maske tarifi vermek istiyorum sizlere.

Çikolatalı maske tarifi

1/3 su bardağı kakao 
3 çay kaşığı krema
2 çay kaşığı süzme peynir
1/4 su bardağı bal
3 çay kaşığı yulaf ezmesi
Yarım bardak maden suyu
3 çay kaşığı kayısı yağı

Hazırlanışı: Tüm malzemeleri bir yerde karıştırıp 3-5 dakika maskenin oturması için bekleyin. Size bu arada önce temizleme sütü ile cildinizi temizleyin. Arkasından peeling yapın ki cildiniz canlasın. Arkasından da mis kokulu maskemizi sürün ve güzelleşmek için bekleyin :))

Yaklaşık 20 dakika cildimiz de maske durabilir. Maskeyi çıkartmak için ılık suya batırılmış süngerler yardımcı olabilir. Daha sonra tonik yardımı ile cildinizi temizleyin ve en önemlisi arkasından nemlendiricinizi sürün.

Peki şimdi ne mi oldu? Cildimiz ışıl ışıl oldu, temizlendi ve paklandı :)) 

Çikolatanın içinde ki kolajen yapısı cildimizin nem dengesini korur ve güneşin olumsuz etkilerinden cildimizi korur.
Kakao aynı zamanda cildimizi ölü hücrelerden arındırırak aynı zamanda peeling görevi görür.
Ve bir avantajı daha düzenli kullanım sonucunda kırışıklarımızı azaltır.

Ve son olarak çikolatanın getirdiği mutluluk hormonlarında ki artış direk yüzümüze işleyerek gün boyu güzel vakit geçirmemizi sağlar.


3 Mart 2014 Pazartesi

Hamilelikte idrar yolları enfeksiyonu

Merhaba sevgili blog severlerim, 

Bugün sizlere cok iyi haberlerle gelemedim. Perşembe günü doktorun istediği tetkidleri yaptırdım, bugün sonucunu aldım ama idrar yollarımda enfeksiyon çıktı.

İdrar kültürümde böyle yazıyor;

Çok az sayıda lökosit bulunmuş ve bakteri görülmemiştir.

Doktora sordum hani geçmezse ne olur dedim? İlerlerse bebeğini kaybedersin dedi.

Bir anne adayına böyle söylenir mi? Ne demek bebeğini kaybedersin !! 

İnternette uzun süre araştırmalarım sonucunda, gebeyken idrar yolları enfeksiyonunda yapılacak bitkisel çözümleri araştırdım.

- Sabah ve akşam olmak üzere, günde iki defa melisa çayı içmek hamilelikte karşılaşılabilecek idrar yolları enfeksiyonunu söktürücü özelliğine sahiptir.
- Ender Saraçoğlu'nun kürü, yaklaşık olarak 300 gram karnıbaharı, 750 gram kaynamakta olan suya eklenir. Ağzı kapalı bir çaydanlıkta yada herhangi bir yerde 5 dakika boyunca kaynatılır. Fazla olmamalı bu kaynama süresi. Çünkü fazla olduğu taktirde bitkinin tüm özelliği yitirilir. 5 dakika boyunca başlanan kaürnıbaharın suyunun yarısı sabah, yarısı akşam tüketilir. Hergün taze taze yapılıp içilmelidir. Hiç ara vermeden 7 gün boyunca karnıbahar suyu tüketilmeli sonrasında 3 gün ara verip yeniden 7 günlük küre başlanır. Bu şekilde toplamda 3 kür uygulanmalıdır. Toplam 21 gün ara vermelerde beraber 26 günlük bir kürdür.
- Hergün 3-4 diş sarımsak yenilmelidir. Böylece idrar yollarında enfeksiyon yok olabilir.
- Sabahları bir limonun suyu idrar yollarını temizlemeye yeterli olur.
- Ve tabiki günde en az 3 litre su tüketilmelidir. Biliyorum normalde 2 litre ama idrar yollarında enfeksiyon var ise bu oran 3 litreye cıkıyor üzgünüm.
- Kızılcığa benzer bir meyve olan Türkçe ismi turna yemişi (cranberry) yada yaban mersini (blueberry) suyu da faydalı olabilir. Kahve, çay, alkol gibi kafainsiz içeceklerden uzak durun. Bu içecekler tahrişe neden olabilir.
- Cinsel ilişkiden hemen önce ve sonra vajina bölgesini iyice yıkayın ve mesanenizi boşaltın.
- Her idrara çıktığınızda mesanizi tam boşaltacak kadar bekleyin. Tuvalette öne doğru eğilmeniz, mesanenizi boşaltmanıza yardımcı olacaktır. Çişe gittikten sonra 5 Dakika'ya yakın bekledikten sonra yeniden çişinizi yapmayı deneyin. 
- Eğer tuvalet ihtiyacınız varsa sakın ertelemeyin. Tuvaletinizi tutmanız enfeksiyon riskini arttırır.
- İç çamaşırlarınızı pamuklu tercih edin ve hergün değiştirmeye özen gösterin. Pamuklu kumaş cildimizin hava almasına yardım eder. Gece yatarkende mutlaka iç çamaşırınız ve pijamanız olmadan yatın hava alması bu noktada çok önemlidir.
- Genital bölgenizin temizliğine özen gösterin.
- Köpük banyosundan, parfümlü kimyasallardan, pudra, duş jeli, sprey, deterjan ve tuvalet kağıdından mümkün oldukça uzak durun.

Umarım hamile olan arkadaşlarımıza faydam olmuştur.

Hayırlı akşamlar sevgili blog severlerim

1 Mart 2014 Cumartesi

Sokak hayvanları yasası

Merhabalar sevgili blog severlerim,

Bugün size farklı bir gündemi anlatmak istiyorum. Sokak hayvanları için yeni çıkacak olan yasa, açıkcası çıkması planlanan yasa. Sokak hayvanlarını toplayıp üzerlerinde deney yapacaklarımış. Şimdi sorarım size bu ne kadar doğru? 

Dün Star Tv' nin melek programında Nihat Hatipoğlu yer alıyordu. Ve orada Nihat Hatipoğlu diyordu ki,

" Biz cennetten geldik bu dünyanın asıl sahipleri hayvanlardır ve biz onların dünyasında yaşıyoruz, burada sadece misafiriz. "

Şimdi bizim misafir olduğumuz bir dünyada hayvanları bir kenara itip, sadece biz yaşıyormuşuz gibi davranmamız ne kadar doğru? 
Şimdi de saçmasapan bir yasa çıkartıp sokakta çaresizce dolaşan hayvancıkları nasıl ölüme zorlarız, nasıl üzerlerinde deneyler yaparız ve deney yapma hakkını kendimizde buluruz? 

Bu yasaları çıkartan insanlarda hiçmi korku yok sorarım size sizde hiç mi Allah korkusu yok? Onlar Allah'ın sessiz kullarıdır. Öbür dünyada hepsi tek tek hesabını soracak. Peki bu kadar hakkı nasıl ödeyeceksiniz? 


Biz bugün Kadıköy iskelesinde toplanıp sesimizi duyurduk. Hayvanlar için çıkartılacak yasaya hayır dedik. Sizde susmayın bu minik yavruları korumak sadece bizim elimizde. Onlara sahip çıkalım.